Müftülüklere neden hayır?

Müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren yasa tasarını Bakan Bozdağ, kadın örgütlerinin tepkisinin aksine ‘kadın haklarını koruyacağını’ iddia etmişti. KCDP’den Gülsüm Kav ve Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi tasarıya neden karşı çıktıklarını anlattı

Meclis’e sunulan yasa tasarı ile il ve ilçe müftülüklerine nikah yetkisi veren yasa tasarısı, kadınlardan tepki almaya devam ediyor. Kadın örgülerinin ‘çocuk istismarının önünü açtığı ve kadın haklarını geriye götürdüğü’ vurgusu ile karşı çıktığı tasarıyı Bakan Bekir Bozdağ, “Kadın haklarını koruyacak” sözleri ile savunmuştu.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Temsilcisi Gülsüm Kav, Türkiye gibi çocuk istismarı ve zorla erken yaşta evlendirmelerin olduğu bir ülkede, bu tasarının riskli olduğuna işaret etti. Tasarının bir sakıncasının doğum bildirimleriyle ilgili olduğunu kaydeden Kav, “Doğum bildirimleri erkek egemen, erkek hukukuyla olacak. Evlerden doğum bildirimi serbestisi getiriyor, bu da erken yaşta anne olmaların önünü açan bir madde” dedi. Gazete Şûjin’a konuşan Kav, bir diğer sakıncanın da sağlık hizmetine ilişkin olduğunu söyledi: “Nasıl ki iş hayatında güvencesiz serbest bölgeler var ise, burada de öyle bir serbest bölge, evlerden de serbest diyerek, hem sağlık sosyal hakkını lağveden hem de anneleri bebekleri çok sağlıksız, güvencesiz bırakacak yönleri var tasarının, bu yüzden itiraz ediyoruz.”

Madde madde neden ‘hayır’

Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi ise, tasarı ile ilgili baro adli yardım binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda tasarının sakıncaları maddeler halinde ifade edildi. Basın açıklamasını okuyan Avukat Aslı Pasinli, tasarının beşinci maddesine göre; “Sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların doğum bildirimi nüfus müdürlüklerine sözlü beyanla” yapılabileceğini hatırlatarak, “Dolayısıyla istismara uğrayan kız çocuklarının sağlık personeli tarafından resmi birimlere bildirilmesi zorunluluğu ortadan kaldırılıyor. Bu zorunluluğun kaldırılarak sözlü beyanlara dayandırılması, söz konusu doğumların takibinin zorlaştırılması ve istismarın görünmez kılınmasına yol açıcıdır” dedi.

Tasarının çocuk yaşta evlilikleri arttıracağını da vurgulayan Pasinli, aynı zamanda evliliklerin bildirilmesi yükümlülüğünün de bu tasarı ile kaldırıldığı için kayıt dışı evliliklere gebe bir uygulama olduğunu söyledi. Tasarının 31’inci maddesinde yer alan ‘genel ahlak’ ibaresine de dikkat çeken Pasinli, “Bu düzenlemeyle göre, Türkiye vatandaşlığına geçme koşulları arasına genel ahlak ölçütü getirilmek isteniyor. Cinsel istismarın takibinin zorlaştırıcı, belli bir dine mensup makamları ön plana çıkaran bu tasarının yasalaşmasına olan tepkimizi dile getiriyoruz” diye konuştu.

 

EN SON EKLENENLER