OHAL’in bir yılını değerlendiren Batman’daki sağlık ve eğitim emekçileri, darbe girişiminin fırsata çevrilerek ilan edilen OHAL ile birlikte muhalif kesimlere yönelik baskı ve ihraç ortamı yaratıldığını dile getirdi. Kamu emekçileri OHAL’in iktidar tarafından devletin yönetim biçimi haline getirildiğine dikkat çekti.
15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL bir yılını geride bıraktı. Her türlü baskı ve sindirmenin yaşandığı OHAL’li bir senede, yüzbinlerce insan gözaltına alınarak, ihraç edilerek, soruşturmalara tabi tutularak mağdur edildi. Batman’daki SES ve Eğitim-Sen’li emekçiler OHAL’in bir yılını değerlendirdi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Batman Şube Eşbaşkanı Deniz Topkan, OHAL’le birlikte çok sayıda emekçinin mağdur edildiğini hatırlatarak, OHAL’in toplumun tüm muhalif kesimlerine karşı ilan edildiğini söyledi. Topkan, OHAL’i “faşizm ve tek adam rejiminin kökleşmesi” olarak tanımladı.
DEVLETİN YÖNETİM BİÇİMİ: OHAL
İktidarın OHAL’i devletin yönetim biçimi haline getirdiğini söyleyen Topkan, iktidarın OHAL’le birlikte yayınladığı KHK’lerle yüzbinlerce emekçiyi ihraç ettiğini hatırlattı. Topkan, KHK’lerle emekçilerin en temel hakkı olan grev hakkının dahi feshedildiğini kaydetti. Topkan, Türkiye genelinde 700’ü aşkın SES üyesinin ihraç edildiğini belirterek, “En son KHK ile ben de ihraç edildim. Böylece Batman’da ihraç edilenlerin sayısı 22’ye çıkmış oldu” dedi. AKP’ye biat etmeyen emekçilerin ihraç edildiğini savunan Topkan, iktidarın kendini tüm muhalif seslere karşı bir güç olarak gördüğünü ve bu sesleri bastırmaya çalıştığını sözlerine ekledi. Topkan, 14 Temmuz’da yayınlanan ve kendisinin de ihraç edildiği KHK’yi şu sözlerle değerlendirerek tepki gösterdi: “AKP İktidarı, 15 Temmuz demokrasi şöleni öncesi bayram hediyesi olarak emekçilere yeni bir KHK yayınladı. Bu KHK ile yine yüzlerce insan işten çıkarıldı. İktidar halen OHAL’in birinci yılında da ‘bana karşı olanlarla mücadele edeceğim’ anlayışı içerisindedir.”
90’lı yılların yeniden canlandırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Topkan, “15 Temmuz programlarının açılışlarına baktığımız zaman Erdoğan ve Tansu Çiler gibi kişilerin açılış yapması 90’lı yılların konseptinin de yeniden iktidardan nasıl yüz bulduğunu görüyoruz” diye belirtti.
‘EĞİTİM SİSTEMİ İÇLER ACISI DURUMA GETİRİLDİ’
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Batman Şube Eşbaşkanı Necati Dadak da OHAL’le birlikte eğitim sisteminin içler acısı duruma getirildiğine dikkat çekti. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 20 Temmuz’da yeni bir darbenin de iktidar eliyle gerçekleştirildiğini belirten Dadak, yaşanan süreç nedeniyle eğitim sisteminde 20 yılın gerisine giden sonuçları ortaya çıktığına dikkat çekti. Dadak, İktidarın, çıkardığı KHK’lerle birlikte Batman’da eğitim ortamını darmadağın eden bir sistem oluşturduğunu, birçok öğretmeni ve öğrenciyi de ihraçlarla mağdur ettiğini hatırlattı.
‘ERKEKLERİN YÖNETECEĞİ BİR EĞİTİM SİSTEMİ OLUŞTU’
Dadak, OHAL’le birlikte Batman’da Eğitim Sen’e bağlı 43 eğitim emekçisinin ihraç edildiğini bunlardan 10’unun kadın, 33’ününde erkek olduğunu kaydetti. OHAL’le birlikte iktidarın cinsiyetçi politikalarının hem toplumda hem de eğitim alanında artarak devam ettiğini kaydeden Dadak, iktidarın kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmaya çalıştığını ve eğitim sisteminin içini boşaltarak sadece ticarethanelere dönüştüren bir anlayış içerisinde olduğunu dile getirdi. Dadak, konuşmasının devamında şunları söyledi: “OHAL’le birlikte yaşanan ihraçlardan sonra AKP iktidarı başta kız çocuklarını okullardan uzaklaştırmak üzere birçok eğitim ve sağlık emekçisi kadın arkadaşımızı ihraç ederek tamamen erkeklerin yönetebileceği bir eğitim sistemi ve yönetim inşa etmeye çalışıyor. Bunun yansımalarını da yaşanan taciz, tecavüz ve cinsel istismarlarla görebiliyoruz. Bu süreçte özellikle de çocuklara yönelik istismarlar arttı, kadınların sosyal alanları kısıtlandı. Bu da iktidarın kadına ve çocuğa bakış açısıyla orantılıdır.”