Pir Sultan Abdal’ı Anlamak

“Hakk Bizi Yoktan Var Etti, Şükür Yoktan Var’a Geldim, Yedi Kat Arş’a Asılı, Kandildeki Nur’a Geldim.”

                                                                                                 Pir Sultan Abdal!

Bu yazımın konusu Pir Sultan Abdal’ı anlamak! Pir Sultan Abdal, Sivas’ın Yıldızeli İlçesinin Çırçır Bucağına bağlı Banaz Köyünde dünyaya gelmiştir. Pir Sultan Abdal, 16. yüzyılda yaşamış, bir Alevi halk âşığıdır (şairidir-ozanıdır). Pir Sultan’ın asıl adı Haydar’dır, Müsahibi (Yol Kardeşi) ise Ali Babadır. Pir Sultan Abdal, şiirlerinde Hakk aşkını işlediği gibi siyasal ve toplumsal konulara da yer vermiş ve bunları birer sosyal uyarı niteliğinde işlemiştir. Pir Sultan Abdal, yaşamı boyunca toplumu ilmiyle, aklıyla bilgilendirmiştir ve topluma her alanda öncülük etmiştir.

Pir Sultan Abdal, Hakk ve Hakikat aşkına Yol’a (Alevilik) baş koyan, Osmanlı’daki zulme ve adaletsizliğe karşı çıkan, gözünü budaktan sakınmayan, inancını savunmada kesin kararlılık gösteren bir halk âşığıdır (şairidir-ozanıdır). Pir Sultan Abdal, dönemin zalimlerine boyun eğmediğinden dolayı, Hınzır Paşa tarafından Sivas’taki Toprak Kalesinde tutsak edilir. Hınzır Paşa, Pir Sultan Abdal’dan “Şah” kelimesini kullanmadan üç Nefes söylemesini ister. Bu emri yerine getirirse canını bağışlayacağını söyler. Fakat Pir bu emre uymaz ve içinde Şah kelimesi geçen üç Nefes söyler. Pir Sultan Abdal, Yol’undan (Alevilik) dönmemesinden ve ilkelerinden ödün vermemesinden dolayı Sivas’ta eskiden Keçibulan adını taşıyan, sonraları Kepçeli denilen yerde asılarak idam edilir. Pir Sultan Abdal’ın idam edilişi, kimi kaynaklarda 1547-1551 ve 1587-1590 yılları arasındaki bir tarihler olduğu yazılıyor.

 “Yürü bre Hınzır Paşa

Senin de çarkın kırılır

Güvendiğin Padişahın

Gün gelir o da devrilir.”

Pir Sultan Abdal’ı anlamak için söylediği sözlere bir bakalım; “Demiri demirle dövdüler, biri sıcak biri soğuktu. İnsanı insanla kırdılar, biri aç biri toktu.” Pir, bu sözüyle sömürüyü ve kirli savaşı anlatıyor. “Sizde Şah diyeni öldürürlerse, Bende bu yayladan Şah’a giderim” Pir bu Şiir’iyle de baskıya ve zulme karşı düşünce ve inanç özgürlüğünü savunuyor ve bozuk düzene karşı çıkıyordu. Haydi, hep birlikte Pir’i anlayarak bir yolculuğa çıkalım, Canlar, ancak Pir’i anlayarak hakikate ulaşabiliriz. Hakikate ulaşanlar ise mutlu ve özgür olurlar. Pir’i anlamak, hakikate dürüst bir dost ve yoldaş olmaktır. Pir’i anlamak, fikri ve zikri bir olmaktır. Pir’i anlamak, iyiye ve güzele ulaşmaktır.

Pir Sultan Abdal’ı anlamak, Anlam arayışında nasıl yaşamalıya, ne yapmalıya ve nereden başlamalıya verilen bir cevaptır. Pir’i anlamak, yanlış tarihle yaşamayı reddedip, kendi tarihini yazıp özgürce yaşama kararıdır. Pir’i anlamak, Kendi özünü ve hakikatini bilerek yaşamaktır. Pir’i anlamak, güzelliği, bilgiyi ve doğruyu en mükemmel düzeyde yaşayabilme yetenek ve başarısını gösterebilmektir. Pir’i anlamak, Hakikatte kendi özünü nerede ve nasıl bulacağını bilmektir.

“Aşk harmanında savruldum

Hem elendim hem yoğruldum

Kazana girdim kavruldum

Meydana yenmeğe geldim.” 

Pir Sultan Abdal’ı anlamak, öz kimliğini kişiliğine kazımak, hakikati özgürce yaşamak ve yaşatmaktır. Pir’i anlamak, ananın ak sütü gibi helal olan anadilinle konuşup, kendi inancınla, kendi kültürünle yani kendi değerlerinle yaşamaktır. Pir’i anlamak, bir hırka, bir lokma felsefesiyle, nefsi terbiye etmektir. Pir’i anlamak, zihniyet devrimini gerçekleştirip özgür bilince ve inanca (Yol’a) sahip çıkmaktır. Pir’i anlamak, her şeyden önce Hakk Yol (Alevilik) hakikatine inanıp, inandığın hakikatin gereklerini yapma gücünü ve kararlılığını göstermektir.

“Hünerin var ise kendini devşir

Söyleyecek sözü kalbinde pişir

Ululuk büyüklük Hakk’a yaraşır

Nasihatim dinle, sakın gururdan.”

Pir Sultan Abdal’ı anlamak, anlamın ve bilincin aydınlattığı yolda, tüm engellere ve karanlıklara rağmen aydınlığa çıkabilme gücünde olmaktır. Pir’i anlamak, toplumun olmazsa olmaz vicdani değerlerinde ısrar etmektir. Pir’i anlamak, umutla ve heyecanla doğayla bir olup, insanı sevmek, özdeki inançla Hakikate ulaşmaktır. Pir’i anlamak, hiçbir gerekçeye sığınmadan derya kadar bilinç, sel kadar coşkulu iradeye sahip olup engelleri aşmaktır. Pir’i anlamak, benlikten uzak durup, biz olmaktır. Pir’i anlamak, ahlaklı ve erdemli bir olmaktır.

“Ne kadar bilsen de bir bilene danış

Danışan dağları aşar mı aşar

Danışmadan yola gitse bir kişi

Yorulup yollardan şaşar mı şaşar.”

Pir Sultan Abdal’ı anlamak, irade kazanmaktır, kendini bilip, hakikat arayışında kendini bulmak ve varoluşunu gerçekleştirmektir. Pir’i anlamak, ahlaki ve politik toplumun değerlerinde kendini bilmek ve özgür kılmaktır. Pir’i anlamak, yaşamak, yaşatmak ve hakikat aşkıyla kendini yeniden var etmek, kendini bilmezlere verilecek en anlamlı cevaptır. Selam olsun; Hakikat aşkını bizlere kavratan Yol öğreticilerine! Selam olsun; Yol’un Ana’sına, Mürşid’ine, Pir’ine, Rayber’ine ve Talib’ine! Selam olsun; sömürünün, asimilasyonun, manipülasyonun (hileyle yönlendirme), adaletsizliğin ve zalimlerin karşısında direnip dik duranlara! Selam olsun; ikiyüzlülüğü (riyakârlığı) ve yanlış tarihle yaşamayı reddedip, kendi tarihini yazanlara!

“Kadılar müfüler fetva yazarsa

İşte kement işte boynum asarsa

İşte hançer işte başım keserse,

Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan!” Selam Olsun; “Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan” Diyen Pir Sultan Abdal’ın Yolunda Gidenlere! Aşk İle.

 

Mehmet KABADAYI.                                                                                                                                             İletişim: Mehmet_k.34@hotmail.com

EN SON EKLENENLER