Sanatçı Defne Halman: Susmak geleceğe ihanettir

 İşlerine geri dönme talebi ile açlık grevine giren tutuklu Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için bir hafta açlık grevine giren tiyatro sanatçısı Defne Halman, açlık grevinin önemli bir direniş biçimi olduğunu söyleyerek, “Böyle dönemlerde susmak geleceğe ihanettir” dedi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlerinden edilen Akademisyen Nuriye Gülmen ve Öğretmen Semih Özakça’nın açlık grevi 169’uncu gününe girdi. Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinin 120’nci gününde İlyas Salman, Ataol Behramoğlu, Deniz Türkali, Edip Akbayram ile bir günlük açlık grevine giren ve daha sonra bunu bir hafta uzatan tiyatro sanatçısı Defne Halman, Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kabul edilmesini istedi.

‘BİR GÜN YETERLİ DEĞİLDİ ONUN İÇİN SÜRDÜRDÜM’

Gülmen ve Özakça’nın taleplerinin kendisinin de talepleri olduğunu ve onlarla kendi seçmiş oldukları direniş biçimi ile dayanışma içinde olmanın kendisi için çok önemli olduğunu belirten Halman , “Uzun bir süredir, Nuriye ve Semih’in onurlu mücadelelerini takip ediyordum ve destekliyordum. Bir günlük destek açlık grevi bir kısım sanatçı ile gündemimize geldi. Bu açlık grevlerinin 120’nci günüydü. Biz de açlıklarını paylaşmak için açlık grevine girdik. Sonra o günün akşamında Esra Özakça açlık grevini sürdürüyordu ve 45’inci günündeydi. Sokakta işkence yapılarak, darp edilerek yaka paça gözaltına alındı. Gördüğüm o görüntülerin ardından açlık grevimi sürdürme kararı alarak bir hafta açlık grevine girdim” dedi.

‘EYLEM BÜYÜDÜKÇE ŞİDDET ARTTI’

Halman, “Yüksel Caddesi’nde her gün direndiler. Her gün taleplerini yeniden dile getirdiler. Kitle büyüdü ve şiddet arttı. Defalarca gözaltına alındılar. Darp, baskı ve tehditlere maruz kaldılar. 4 aydan sonra açlık grevi kararını aldılar. Bu süre içerisinde anladım ki aslında artık başka bir direniş biçimi kalmadı. Kendi bedeniniz üzerinde başkalarının söz hakkı olmuyor. Bunun için anladım ki açlık grevi çok önemli bir direniş biçimidir” diye ifade etti.

‘AİHM KARARI BÜYÜK BİR KORKAKLIKTIR’

Gülmen ve Özakça’dan aldıkları cesaret, güç ve dirençle alanlarda olmaya devam edeceklerine dikkat çeken Halman, eylemlerin çeşitliliğini artırarak her yerde yaygınlaştıracaklarını söyledi. İstanbul ve Ankara’da Nuriye ve Semih Dayanışması adı altında bir oluşumun olduğunu ve bu oluşum içerisinde birçok kişinin olduğunu dile getiren Halman, “Ben de bu oluşumun içinde yer alıyorum. Bir çok etkinlik düzenliyoruz. Bu eylem ve etkinliklere katılan birçok arkadaşımız gözaltılar, baskılar ve işkencelere maruz kalıyorlar” dedi. Halman, “AİHM’in, ‘Türkiye devleti Nuriye ve Semihe çok iyi bakıyor ve sağlıklarında her hangi bir sorun yoktur’ demeleri büyük bir ihanet, büyük bir korkaklık ve korkunç bir aymazlıktır” diye konuştu.

‘BÖYLE DÖNEMLERDE SUSMAK GELECEĞE İHANETTİR’

Ülkenin her geçen gün daha da kötüye gittiğini ve şiddet ile baskının artığına da değinen Halman, ülkenin her yerinde baskı ve yıkımın hakim olduğunu söyledi. Türkiye’de yaşanan bombalama, yıkım ve orman yangınlarına dikkat çeken Halman, “Sur yerle bir edildi, Hasankeyf bombalanıyor, Dersim’de ormanlar yakılıyor. Her yerde insanların hayatları gasp ediliyor. Bu korkunç bir tablodur. Pek çok medya kuruluşu kapatıldı, susturuldu. Tek bir ses isteniyor. Tek bir adam her şeye hükmetsin isteniyor. Gazeteciler, milletvekilleri, insan hakları savunucuları tutuklanıyorlar. Muhalif olan kim varsa göz önünden yok edilmek isteniyor. Ben bir sanatçı kimliğimin ötesinde bir insan olarak böyle bir haksızlık ve hukuksuzluğu kabul etmeyeceğim, bunlara karşı çıkacağım. Faşizme boyun eğmememiz lazım. Veli Saçılık’ın her zaman dediği gibi ‘direniş daima’ ben de diyorum daima direniş içerisinde olalım. Susmak hiçbir zaman çözüm değildir. Böyle dönemlerde susmak geleceğe de bir ihanettir” dedi. Yaşanan bütün bu hukuksuzluklar karşısında susmamak gerektiğini kaydeden Halman, “Elimizde yaşam alanlarımız alınıyor ve bizlere söz hakkı tanınmıyor. Bunlara karşı koymazsak, direnmezsek bu sefer her şeyimizi elimizden alacaklar. Hiçbir söz söyleme hakkımız olmayacak” dedi.

‘ŞİMDİ SÖZ SÖYLEME ZAMANIDIR’

Gülmen ve Özakça için mücadele çağrısında bulunan Halman, “Şimdi söz söyleme ve sesimizi yükseltme zamanıdır. Hep birlikte bu zorbalığa, adaletsizliğe, hukuksuzluğa ve zulme karşı koymalıyız” diye kaydetti.

Sanatçılar Yürüyor Platformu üyesi olarak da mücadelelerini sürdüreceklerini belirten Halman, “Çürümeye terkedilen Atatürk Kültür Merkezi’nin, restorasyon adı altında yok edilen Emek Sineması’nın, kapatılan onlarca sahnenin sesi olmak için, sinemada sansürüne dur demek, ödenekli sanat kurumlarının başının üstündeki giyotini parçalamak için, haksız yere işinden atılan meslektaşlarımızın taleplerine ses olmak için de mücadele edeceğiz” dedi.

EN SON EKLENENLER