Savaş tanıklığından barış mücadelesine

Savaş politikalarıyla birlikte Kürt kentleri tekrar yerle bir edilirken, 90’lı yıllarda uygulanan asimilasyon ve göç politikalarının tanıkları, o zaman yaşadılarının bugün de tekrar edilidiğini söyledi. Amed’in Bismil ilçesine bağlı Göksu Köyü’nde yaşayan Hesina Güler, 90’lı yıllarda devlet zoruyla köylerini terk etmek zorunda bırakılanlardan. “Ne çektiğimi bir ben bir de çocuklarım bilir” sözleriyle devlet zulmüne dikkat çeken Güler, “Devlet şimdi nasıl ise eskiden de öyleydi. Aslında bunların tek nedeni var o da Kürt olduğumuzdandır. Bizim köyde çatışma yaşandı ardından köyü terk etmemizi söylediler. Biz de hiçbir şey almadan kendimizi Diyarbakır’ın sokaklarına attık. Eşimin evde bulunan silahını alıp bir eylemde kullandılar ve sonra eşimi gözaltına alıp 1 aydan fazla işkence yaptılar ve tutukladılar. Eşim 5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra bırakıldı ardından yine ‘cezası var’ denilerek tutuklandı. Eşim 76 yaşında ve hala cezaevinde tutuluyor” dedi.

Önce sorunları çözün

Çocuklarının yaşananlardan etkilenip mücadeleye katıldığını belirten Güler, çocuklarından birinin 18 yıl önce hayatını kaybettiğini ve daha cenazesinin dahi nerede olduğunu bilemediğini belirtti. Barış Anneleri Meclisi’nde yer alarak yaşanan zulmün sona ermesi için mücadele yürüttüğünü dile getiren Güler, “Biz de insanız, haklarımızı istiyoruz. Erdoğan başkanlığının derdine düşmüş. Sen önce ülkedeki sorunları çöz ardından neyin derdine düşüyorsan düş. Kürtlerden ne isteniyor? Bir anne için ölen çocuğun Kürt ya da Türk oluşu bir şey değiştirir mi? Yıllardır bu savaşa verilmedik fidan gibi can kalmadı. Yeter artık diyoruz, anneler artık ağlamasın” çağrısında bulunuyor.

AMED

EN SON EKLENENLER