EDİTÖRÜN ÖNERDİKLERİ

KCDP davasında adliye önündeki kadınlar gözaltına alındı

PİRHA- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası başlamadan önce adliyeye girmek isteyen kadınlara polis müdahale etti. Darp edilen kadınlar gözaltına alındı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız...

Fadime Türkyılmaz’dan katliam davasına çağrı: İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz

PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz 14 Eylül’de görülecek olan Sivas Katliamı Davasına çağrıda bulundu. Türkyılmaz, “İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz...

Helikopter davası 3. yılında: Yargılanmayan askerler hala görevde

PİRHA- Van’da iki köylünün helikopterden atılmasını belgelerle kanıtlayan Gazeteci Cemil Uğur, aradan 3 yıl geçmesine rağmen hala hiçbir askerin yargılanmadığını vurguladı. Uğur, CHP Milletvekili...

Gülistan Doku nerede? 1347 gündür kayıp!

 Paylaş PİRHA-Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan, 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Dört bir tarafı...

‘ÇEDES ile kindar ve dindar nesillerin adımları atılıyor’

PİRHA-“Laik eğitim, laik yaşam ve eşit yurttaşlık” talebi ile İzmir’de yapılacak miting öncesi Eskişehir’de basın açıklaması düzenlendi. Okullara imam atama projesinin tehlikelerine dikkat çekilerek,...

Pertek Belediyesi’nin takasla fazladan yer vermesine tepki: Bu kararı kimlerle, nasıl aldınız?

PİRHA-Pertek Belediyesi’nin, belediye mülkünden fazladan 70 bin metrekare yeri özel şahıslara vermesine tepki gösteren HDP, Yeşil Sol Parti, EMEP, Pertekliler Derneği ve TÜMKÖY-SEN konuya...

Silahların gölgesini hayatlarımızdan çekin!

Ferhat TUNÇ

“…Herkesin yaşama hakkına, temel aidiyetlerine, diline, inancına, kültürüne saygı; insana insanca karşılık gelen adil bir yaklaşımı göstermek bu devletin ve onu yönetenlerin lütfu değil; görevidir.”

Dersim başta olmak üzere, son 2 aydır çeşitli yerlerde düzenlenen festival ve cem evleri açılışlarındaydım. Ölümlerden, yıkımlardan, sürgünlerden, yasak ve baskılardan bahsettik. Her zaman olduğu gibi şarkı söylemekle yetinemedim, tabii. Dersim, Malatya, Maraş, Aydın, Çanakkale ve İzmir’de halklarımızın barış ve özgürlük taleplerini şarkılarımla dile getirmeye çalıştım. Norveç’te davetlisi olduğum ve dünyanın en büyük festivallerinden sayılan Mela Festivali’nde yine dünyanın pek çok sanatçısıyla bir araya gelerek, mevcut sorunlarımızı anlattım.

25 ağustosta ise Oslo Meydanı’nda Kürtçe, Türkçe ve Ermenice şarkılar dillendirdim; barış ve kardeşliğin mesajlarını eksik bırakmadık.

Bombalanan dağlar, yanan ormanlarımız, yok edilmek istenen tarihimiz de, hem konuşmalarımızın, hem de şarkılarımızın gündemiydi.

Cumhuriyet tarihiyle yaşıt Kürt sorununun demokratik-barışçıl çözümüne ilişkin umutlarımızın söndüğü ve yeniden çatışmaların kıskacında kendimizi bulduğumuz bir süreci yeniden, hep birlikte yaşıyoruz. Oysa kısa bir süre öncesinde bu sorunun çözümü konusunda nasıl da umutlanmıştık… Konuşulanlar, açıklananlar ve de en önemlisi karşılıklı başlatılan müzakereler barış umudumuzu tazelemişti. Kuşkulu da olsak, inanmak istiyorduk; çünkü barışa ve huzura duyduğumuz özlem, bu inancımızı diri tutmaya yetiyordu.

Ülkenin Cumhurbaşkanı “iyi şeyler olacak” deyince umutlanmış, Başbakan “analar ağlamasın” deyince sevinmiştik.

Peki, ne oldu da ülkemiz yeniden bir ateş parçasına döndü, feryat figan hallerimiz tıpkı doksanlı yıllarda olduğu gibi yeri göğü inletmeye, ırkçılık ve saldırganlık sınır tanımazlığıyla hayatımızı tehdit altına almaya başladı?

Nasıl oldu da ülkeyi yöneten iktidar, barış adına ortaya çıkan iyimser havayı doğru okumak yerine ırkçı ve saldırgan tepkilerin tutsağı haline geldi? Halkın seçilmiş belediye başkanları ve Kürt siyasetçilerini tutuklayarak işe koyulmak nasıl bir akılsa; hepimiz bunu sorgulamak zorunda bırakıldık.

Barış, özgürlük taleplerini dillendirdiğimizden biz sanatçı ve aydınları on yıl-on beş yıl hapisle yargılamaya ve cezalandırmaya başlamaları nasıl bir demokrasi anlayışıyla açıklanabilirse; bunu da sorgulamaya başladık. TMK kapsamında sanatçıların, hukukçuların ve gazetecilerin “terörist” ilan edilip toplu olarak gözaltına alındığı, tutuklandığı bir süreci, esasında ‘bir Türkiye klasiği’ne yeniden tanık olduk.

Ülkeyi yönetenlerin sadece Türkiye sınırları içinde değil komşu ülkelerin de iç işlerine karışarak savaşı bölgenin bütününe yaymak gibi bir çaba içinde olduklarını ibretle görüyor ve endişeleniyoruz. Roboski’de gencecik çocukları bombalayarak katleden siyasal iktidar, suçunu kabullenmek bir yana katledilen masum gencecik insanları ‘kaçakçıydılar’ diye suçlayarak bu vahşeti gizlemeye ve kendini aklamaya çalışıyor. Antep’te masum sivil insanları hedef alan o kanlı ve çirkin saldırının iktidar ve muhalefet tarafından adeta bir siyasi propaganda aracı haline getirilmiş olmasını da, ibretle izliyoruz.

Alevilere yönelik akıl almaz saldırı ve provokasyonların yeniden gündeme gelmesi başta Aleviler olmak üzere duyarlı bütün toplumsal kesimleri endişeye ve karamsarlığa itmeye yetiyor. Malatya’ın Sürgü Kasabası’nda Alevi aileye yönelik gelişen linç eylemi sonrasında saldırılar durmadı; aksine, Alevilerin yaşadıkları evler ve mekânlar bu saldırıların hedefi oldu.

Ölüm ve acının gölgesinde, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü karşıladık. Barış gününde ölüme karşı yaşamı savunmak gibi, ortalama insani hassasiyet içeren bir pozisyonda yer almak adına, sokaklardaydık. Asırlardır baskı ve zulüm altında inleyen halklarımız eşit, özgür ve kardeşçe bir yaşam için birlikte haykırdılar. Kürtlerin kimliğine ve Alevilerin inancına yönelik saldırılar kınandı; ‘çatışma değil müzakere’ ile barışa varılacağının mesajı verildi.

Alanlarda olmak dışında başka bir şansımızın kalmadığının bilincindeyiz. Biliyoruz ki, barış cesaret ister, bedel ister.

Hakkâri’den Edirne’ye hiçbir eve yeni bir cenaze taşınmasına sabrımız ve tahammülümüz, artık yok. Herkesin yaşama hakkına, temel aidiyetlerine, diline, inancına, kültürüne saygı; insana insanca karşılık gelen adil bir yaklaşımı göstermek bu devletin ve onu yönetenlerin lütfu değil; görevidir.

Bombalarla dövdüğünüz bu topraklarda on binlerce kez öldük ve çok büyük acılar yaşadık. Silahların gölgesini hayatlarımızdan çekin yeter artık! Hak edilen bir yaşamın yolunu açın ve bu kanlı döngüden kurtarın, bu memleketi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

EN SON EKLENENLER

PSAKD Elbistan Demircilik Cemevinden öğrencilere kırtasiye malzemesi desteği

 PSAKD Elbistan Demircilik Şubesi Cemevi, okula başlayacak öğrencilere yönelik kampanya sonrasında toplanan kırtasiye malzemeleri öğrencilere dağıtıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Demircilik Şubesi Cemevi yeni...

Madımak davası düştü

Zaman aşımı demek katilleri, suçluları korumak, direkt aklamaktır ! Hepinizin bildiği üzere 2 Temmuz 1993 günü Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden aydın...

Ordu’da Alevi köyüne yapılmayan yol nedeniyle eylem!

PİRHA – Ordu’nun Gölköy ilçesinin tek Alevi mahallesi olan Kozören sakinleri, uzun yıllardır yapılmayan yol sebebiyle belediye binası önünde eylem düzenledi. Eylemde açıklama yapan...

Av. Piroğlu: Avukat ordusu ile yola devam edeceğiz

PİRHA–Sivas Katliamı davasının zaman aşımı gerekçesi ile düşürülmesi ardından dosya, bir üst mahkemeye taşınacak. Avukat Özgür Piroğlu, sonraki mahkeme süreci için “Avukat ordusu ile...

Fırat: İnsanlığa karşı suçun tam bir tanımı varsa o da Madımak Katliamıdır

PİRHA-Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Sivas Madımak katliamı davasının zamanaşımı kararı ile düşürülmesine ilişkin araştırma önergesi verdi. Fırat, sunduğu önergede davanın neden...

Sebahat Tuncel: Aleviler, hak ve özgürlükleri için örgütlü mücadeleyi büyütmeli

PİRHA- HDP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Türkiye’de Alevi inancına yönelik baskı, asimilasyon ve inkâr politikalarını eleştirerek, Alevilerin hak ve özgürlüklerinin tanınması konusunda...

KCDP davasında adliye önündeki kadınlar gözaltına alındı

PİRHA- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası başlamadan önce adliyeye girmek isteyen kadınlara polis müdahale etti. Darp edilen kadınlar gözaltına alındı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız...

Fadime Türkyılmaz’dan katliam davasına çağrı: İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz

PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz 14 Eylül’de görülecek olan Sivas Katliamı Davasına çağrıda bulundu. Türkyılmaz, “İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz...

Helikopter davası 3. yılında: Yargılanmayan askerler hala görevde

PİRHA- Van’da iki köylünün helikopterden atılmasını belgelerle kanıtlayan Gazeteci Cemil Uğur, aradan 3 yıl geçmesine rağmen hala hiçbir askerin yargılanmadığını vurguladı. Uğur, CHP Milletvekili...

Gülistan Doku nerede? 1347 gündür kayıp!

 Paylaş PİRHA-Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan, 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Dört bir tarafı...