Vicdan, Aleviler ve idam

Yazmanın anlamsız olduğu günlerden geçiyoruz. 2017’ye az bir zaman kala 2016’nın geride bıraktığı acıların yasını tutuyoruz. Yaşamaktan utandırıldığımız bir çağda ölümle sınanıyoruz. Artık ezberlediğimiz, “kötü bir dönem” dediğimiz, ölümle burun buruna yaşadığımız bu zaman diliminde, ‘vicdan’ arıyoruz…

O vicdanlar 93 Madımak katliamında öldü! 33 aydın, yazar, sanatçı yakıldığında öldü! Yaktıklarında, yandığımızda öldü! O gürühun, camiiden çıkan güruhun, ellerinde benzin bidonları gördüğümüzde öldü! Dillerinde “Allah” kelimesi ile insan yaktıklarında öldü!

Bugün neye şaşırdığımızı bilmiyorum. Dinle yola çıkıp insan dövenleri de biliyoruz. 19 yaşında Ali İsmail Korrkmaz’ı döverek öldüren bu devletin polisi değil miydi! Peki Dilek Doğan’ı evinde öldüren? 15 Temmuz gecesinin ertesi gün camilerde toplanılıp Alevi mahallerini basanlar peki? Elinde satırlarla insan avına çıkanlar, kimdi? Onlar da Madımak’ta insan yakınların tezahürü değil miydi?

İktidar 10 yıl boyunca bunları besledi ve şimdi aramızdalar! Kürtlerin bölgesinde savaşla yok ettiğini bugün Alevileri mezhepçi yaklaşımla, kutuplaştırarak yok etmek istemiyor mu? Siyaseten de bitirmeye çalıştığı Kürtlerin ardından sıra Alevilere mi geliyor? Alevilerin yoğunlukta olduğu mahallelerde yıkım kararı çıkması bunun bir nedeni olabilir mi? Bu kadar da rastlantısal olamaz değil mi?

Muş Alparslan Üniversitesi’nde görevli akademisyen Abdülkadir Şen’in paylaşımları da tesadüf değil! Açık açık Alevileri tehdit etmedi mi sosyal medya hesabından? “Cemevi, Ali, insana saygı, Madımak, hoşgörü diyen ne kadar namussuz mezhepçi varsa Halep’te katillerle beraber. Lanetliler topluluğu…” dedi ama kıyamet kopmadı. Sadece “açığa alındı” açıklaması yapıldı.

Peki öğrencilerine idam ipi dağıtan öğretmen! İstanbul Osmangazi İlköğretim Okulu’nda görev yapan Aydın Erekmen isimli öğretmen sınıftaki öğrencilerinin eline idam ipi dağıtıp fotoğraf çektirdi. Kıyamet kopmadı, onu da “açığa alındı” sözleriyle geçiştirdiler! Uzun bir liste yapabiliriz, şort giydiği diye sokakta dayak yiyen kadınlar da oldu, hamile kadına şiddet uygulayanlar da…

Tüm bunlar iktidarın ‘Yeni Türkiye’sinde oluyor, şaşırmadık ama alışmadık da…

Gözümüzün içine baka baka tehdit edenlere tek bir cümle kurmayan bu ülkenin iktidarı muhtarları toplayıp seferberlik ilan ediyor! Bu da yetmiyor, ülkenin siyasi liderleri intikamdan söz ediyor. “İntikam, intikam, intikam” diyor. Tecavüzcülere yasa çıkartıyor, katilleri kolluyor ama bu ülkenin aydını, gazetecisi, yazarı, milletvekili sadece ‘barış’ dediği için hapiste yatıyor.

Her gece baskınlarla halkı sindirmeye çalışıyor. Yüzlerce gözaltı, tutuklu hukuksuz yere hapiste yatarken kendinden olmayana da baskılar devam ediyor…  Peki, sıra Aleviler mi geldi. ABF Örgütleme Genel Sekreteri ve Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş’’ın da gözaltına alınması sıra Alevilere mi geldi sorusunu hatırlattı… Yeniden korku toplumuna dönüştük. 2016 yılındayız ama Maraş ve Çorum katliamını yanı başımızda hissediyoruz. Çünkü vicdan yoksunu toplumlardan korkulur! Vicdanını kaybetmişsen insanlığını da kaybetmişsin demektir. Şimdi bu ülke vicadanını kaybediyor, tahammülsüz, empatiden yoksun, güç ne diyorsa onu dinleyen bir gürüh yetişiyor. İşte biz o güruhu yakın tarihimizden, Sivas’tan biliyoruz. Biz orada vicdanları öldürdük! Bugün de yanı şey yaşanmasın diye Aleviler tüm kışkırtmalara rağmen sağduyusunu koruyor. Peki nereye kadar? Sırtı sıvazlanan, dini kullanan vicdan yoksunu güruh kapımıza dayanana kadar mı?  Nereye kadar?

EN SON EKLENENLER