2016 yılını Kürt kadınları açısından değerlendiren DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Fatma Gül, artan baskı ve şiddet karşısında Kürt kadınlarının ‘asla taviz vermediğini’ belirtti
2016 yılında savaşın ve şiddetin derinleşmesi ile birlikte kadın mücadelesinin hedef alındığını ifade eden Gül, yine tutuklanan kadın siyasetçiler karşında kadın iradesinin de teslim alınmaya çalışıldığını vurguladı.
Topyekün bir konsept
Savaş konseptinin ve siyasi soykırım operasyonlarının bütün Türkiye coğrafyasında yaşayan kadınlar üzerinden geliştirilen topyekun bir konsept olduğunu söyleyen Gül, şöyle devam etti: “Mesela taciz, tecavüzü teşvik eden, cinsel istismara yol açan kanunlar, Ensar Vakfı şahsında ortaya çıkan devlet politikası iflasın ve çürümüşlüğün ta kendisidir.”
‘Mücadeleye sarıldık’
Örgütlü kadınların yanı sıra sokaklarda da kadına yönelik erkek şiddetinin arttığını belirten Gül, “Bu devletle bütünleşen erkekliğin pervasızlaşması, sınır tanımama düzeyinin göstergesidir. Tüm bunlara rağmen bir yıl içerisinde geliştirilen tüm gözaltı ve tutuklama furyalarına, kadınların katledilmesine, kadınların özellikle şiddete maruz bırakılmalarına, sindirme politikalarına rağmen Kürt kadınları mücadelesine sarıldı. Asla taviz vermedik” dedi.
Muazzam bir mücadele DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in gözaltına alındığı sırada yerlerde sürüklenerek darp edilmesini hatırlatan Gül, Kürt kadınlarının alanlarda ve siyasette direndiğini dile getirdi. Kadın mücadelesinin kazanımlarının asla yok edilemeyeceğini kaydeden Gül, şunları aktardı: “Türk devletinin bütün tarih boyunca egemen devletlerle bağlantılı kadın üzerinden geliştirdiği baskı politikası erkek politikasıdır. Bunun karşısında Kürt kadınları direniyor. Şengal’de yaşanan devrim, Kürt kadınları açısından büyük bir mevzidir. Yine Rojava’da kadının öncülük ettiği, görünür kıldığı, muazzam bir mücadele var.”
Biat etmeyeceğiz
Kadınların her zaman alanlarda ve sokaklarda direndiğini ifade eden Gül, “Özyönetim sürecinde gördük ki alanlarda direnen örgütlü kadınlardı. Devrimci kadınlardı. Mesela Taybet anayı Kürt kadınları hiç bir zaman unutmayacak. Biat etmeyeceğiz” dedi.
Sorumluluk kadınlarda
Tarihsel sorumluluğun yükünün kadınların omuzlarında olduğunu söyleyen Gül sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Bu tarihsel sorumluluğumuzu önümüzdeki yıla girişle birlikte daha canlı koruyacağımızı belirtmek istiyoruz.”
AMED