TÜİK verilerine göre; 2015’te yapılan 602 bin resmi nikahın 31 bini çocuk yaşta evlilik. ‘Çocuk yaşta evlilikleri arttıracağı’ gerekçesi ile tepki çeken müftülük yasasını Meclis’e getiren hükümet ise, çocuk yaşta evliliklere karşı hazırladığı ‘eylem planı’nda somut bir çözüm ortaya koymuyor
TÜİK’in verilerine göre 2015 yılında yapılan 602 bin 982 resmi evliliğin, 31 bin 337’si 16-17 yaşındaki kız çocuklarından oluşuyor. Zorla evlendirilen kız çocuklarının sayısı toplam evliliklerin yüzde 5.2’sine denk geliyor. Yalnızca resmi rakamlara yanısıyan bu veriler, ‘buz dağının görünen yüzü’ olduğu gibi, meclis gündemine sunulan ve müftülüklere nikah yetkisi veren yasa tasarısının da ‘çocuk yaşta evliliklerin önünü açacağı’ belirtiliyor.
Başta kadın örgütleri olmak üzere toplumun büyük tepkisini çeken tasarıda ısrarlı olan hükümet ise, ‘çocukların zorla evlendirilmelerine karşı’ hazırladığı ‘eylem planı’ çerçevesinde çocuk yaşta evliliklerin oranında artış olduğu kabul ediliyor, ancak somut bir çözüm önerisi de sunmuyor.
Ya gayri resmi olanlar?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ‘Erken Yaşta Ve Zorla Evliliklerin Önlenmesi Strateji Belgesi Ve Eylem Planı’ çerçevesinde gerçekleştirdiği hazır toplantıları ile çocuk yaşta evliliklerin yüzde 1’e düşürülmesini hedefliyor. ‘2018-2023 eylem planına’ ilişkin gerçekleştirilen toplantıda TÜİK’in çocuk yaşta evlilikler ile ilgili verilerine ilişkin ise sivil toplum örgütlerinin, “’Erken yaşta evlilikler gayri resmi olarak devam ediyor olabilir mi?’ sorusuna cevap verilmiyor. Rapordaki verilerin ne kadar gerçeği yansıttığı incelenmeli. Kars, Ağrı, Burdur ve Iğdır’da yapılan başkaca çalışmalar TÜİK verileriyle çelişiyor” ifadeleri yer alıyor. Toplantıda sivil toplum kuruluşları tarafından MEB’in 4+4+4 sisteminin erken yaşta evliliklere etkisinin de incelenmesi istenirken, kadın örgütlerinin çocuk yaşta evlilikler ile ilgili en fazla kaygı duyduğu ve hükümetin ısrarlı olduğu ‘müftülüklere nikah yetkisi veren yasa tasarısı’ gündeme getirilmiyor.
Hükümetin gündeminde istismar da yok
Çocuk yaşta zorla evliliklerin yanı sıra çocuk istismarı da Türkiye’de başta gelen sorunların arasında ve bu konuda dünyada 3. sırada yer alıyor. Hazırlanan eylem planına göre; artan çocuk istismarı ve yargının ‘cezasızlık’ politikası hükümetin gündeminde yer almıyor.
Bir istismar olayı daha örtbas mı ediliyor?
Öte yandan, Mersin’in Akdeniz ilçesinde bulunan Hasırcı Camii’nin Kur’an kursunda temizlik görevlisi olduğu öne sürülen C.T. adında bir erkeğin 10 yaşındaki bir erkek çocuğunu istismar ettiği ortaya çıktı. Ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan C.T’nin, karakoldaki ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldığı belirtildi. Yaklaşık bir ay önce yaşana olayın takipçisi olduğunu kaydeden CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, yetkililerle görüştüğünü ancak kendisine C.T’nin tutuklanıp tutuklanmadığı ile ilgili net bir açıklama yapılmadığını aktardı. Atıcı, “Bu olay örtbas edilirse, çocuk ve ailesi tekrardan travmatize olacaktır” dedi. C.T.’nin ise daha sonra serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Zihinsel engelli iki kız kardeşe istismar
Konya’da da inşaatlarda demirci ustası olarak çalışan 20 yaşındaki H.D., akrabası yüzde 50 zihinsel engelli 19 ve 18 yaşındaki iki kız kardeşi cinsel istismara maruz bıraktı. İstismar görüntülerini kaydeden erkek gözaltına alındı. Ailenin şikayeti üzerine gözaltına alınan H.D.’nin daha önce kasten yaralama, tehdit gibi suçlardan da 9 kaydı bulunduğu ortaya çıktı.