Mêrdîn’in Dargeçit ilçesine bağlı Kılavuz köyünde, Dargeçit İlçe Devlet Hastanesi’ne karın ağrısı şikayetiyle getirilen 11 yaşındaki kız çocuğunun komuşu olan bir erkek tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı. Üstü kapatılmak istenen istismar vakasında ailenin şikayetçi olmayacağı belirtilirken, zanlının ise başka çocukları da istismara maruz bırakılmış olabileceği söyleniyor.
İsmini vermek istemeyen hastene doktorundan aldığımız bilgiye göre; olay günü köyde yaşanan bir cenaze töreni sonrası komşusu tarafından cinsel istismara maruz kalan çocuk, karın ağrısı şikayeti nedeniyle ablası tarafından hastaneye getirildi. Ablasının doktorla özel konuşmak istemesi üzerine yaşanan istismarı öğrenen doktor, adli rapor hazırlayarak olayı jandarmaya bildirdi. Ancak aile şikayetçi olmayacağını söyledi.
İstismar bulgusu tespit edildi
Hastane doktoru yaşananları şu sözlerle aktardı: “O gün nöbetci doktor bendim, hasta ve ablası karın ağrısı şikayeti ile geldiler. Sonra ablası özel bir şey konuşabilir miyiz dedi. Çocuğa cinsel istismarda bulunulmuş. Kadın doğum uzmanı olmadığım için çocuk uzmanına durumu anlatıp yönlendirdim. Çocuk uzmanı muayne ederken bende yanlarına gittim ve cinsel bölgede ve anal bölgede istismar bulguları olduğu tespit edildi.”
Aynı köyde ikinci istismar vakası
İstismarın ilk olmadığını, sistematik bir şekilde gerçekleştiğini belirten doktor, durumdan annenin de haberdar olduğunu ve adli rapor tutulmasının ardından ise, ailenin ‘Olayın büyüyeceğini bilseydik getirmezdik’ ifadelerini kullandığını söyledi. Aynı köyde bu olaydan yaklaşık 2-3 hafta önce yine bir istismar vakası yaşandığını ve üstünün örtüldüğünü söyleyen doktor, “Aynı kişi olup olmadığını bilemiyoruz, fakat bu kişi evli ve çocukları var” dedi.
Aile şikayetçi değil
İstismara maruz bırakılan çocuğun nelere maruz kaldığını, erkeğin neler yaptığını tek tek anlattığını fakat ‘ne kadar korkunç bir durumla karşı karşıya kaldığının farkında olmadığını’ söyleyen doktor, gözaltına alınan zanlısının ise, sağlık raporu için hastaneye getirildiğinde ‘pişkin ve rahat bir ifadesinin’ olduğunu söyledi: “12’sinde savcılığa çıkarılacaktı, ancak tutuklanıp tutuklanmadığını bilemiyoruz. Aile şikayetçi değilmiş. Çocuğun şu anki durumu ile ilgili bir bilgiye de sahip değiliz. Aile olayı ‘normal’ bir şeymiş gibi karşılıyor ve vurdumduymaz.”
Başka çocuklar da olabilir
Aynı günün akşamı istismara maruz kalan çocuğun kardeşinin de ‘Kireç sökücü içti’ şikayeti ile hastaneye getirildiği bilgisini veren doktor, şöyle devam etti: “Ailenin başka çocukları da var. Bir çocuk engelli, biri istismara maruz bırakılmış diğeri de aynı gün kireç sökücü içiyor. Çocuk 6-7 yaşlarında. Hastaneye getirildiğinde aileye başka bir hastaneye sevk etmemiz gerektiğini, çocukta kalıcı hasarlar oluşabileceğini ve bir daha katı gıda yiyemeyebileceğini söylememize rağmen aile çocuğun sevk edilmesini istemedi. 1 saat uğraştıktan sonra aileyi sevk konusunda ikna edebildik. Çocuğun neden kireç sökücü içtiğini bilemiyoruz. Aileden ve hatta köyden başka çocukların da istismara maruz bırakılma ihtimali var ancak aile her türlü müdahaleyi reddediyor.”
Toplumsal baskı yüzünden gizleniyor
Siyaseten çürümüşlüğün bir tezahürü olarak toplumsal çürümüşlük, en fazla kadın ve çocukları hedef alırken, artan çocuk istismarı olaylarına ilişkin veriler de bize ‘Yeni Türkiye’nin’ bir fotoğrafını sunuyor. Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyon Derneği’nin ‘2016 Çocuk İstismarı Raporu’na göre, son 10 yılda Türkiye’de çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı. Türkiye, çocuk cinsel istismarı vakalarında dünya sıralamasında ise, üçüncü. Türkiye’de çocuklara yönelik cinsel saldırılar, aile ve toplum baskısı yüzünden gizlendiğinden, ne kadar çocuğun istismara maruz bırakıldığının ise, tam olarak belli olmadığı söyleniyor.
Hicran Urun – Özgürlükçü Demokrasi