Erkek vuruyor devlet koruyor

Çocuk yaşta zorla evlendirilen N.H., maruz bırakıldığı sistematik işkencenin ardından kadınların dayanışmasını beklediğini belirterek, ‘Maddi manevi yardıma ihtiyacım var. Hiçbir güvencem yok’ dedi

AKP’nin politikaları çocuk yaşta evlendirilmelerin önünü açarken, öte yandan kadınlara uygulanan cinsel taciz, saldırı ve şiddeti cezalandırmayarak meşrulaştırıyor. Wan’da yaşayan N.H., çocuk yaşta zorla evlendirilen ve erkek tarafından sistematik olarak fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz bırakılan kadınlardan biri. N.H., önce sığınma evine yerleştiriliyor. Orada gördüğü kötü muamelenin ardından ayrılmak zorunda kalan N.H’nin gizli tutulması gereken bilgileri ise, evli olduğu erkekle paylaşılıyor. Çocuklarıyla birlikte yeni bir yaşam kurmak için mücadele eden N.H., tek çözüm gücü olarak gördüğü kadınlardan dayanışma bekliyor.

Hem erkek hem de ailesi…

Zorla beraber yaşamak zorunda bırakıldığı erkeğin kendisinden yaşça büyük olduğunu ifade eden N.H., evliliğin ilk gününden itibaren şiddete maruz bırakıldığını belirtti. Sadece evli olduğu erkekten değil, erkeğin ailesi tarafından da sistematik işkence gördüğünü söyleyen N.H., kendi ailesine dönmek istediğinde ise, “Bu senin kaderindir çekmek zorundasın” sözleriyle karşılaştığını dile getirdi. Evliliği boyunca korktuğu için çözümsüz kaldığını ifade eden N.H., cinsel işkence sonucu dünyaya gelen çocuklarının da eşi tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığını söyledi.

‘Bilgilerim eşimle paylaşılmış’

N.H., yaşadığı cinsel işkencenin ardından hastaneye kaldırılmasıyla birlikte yetkililerin işkenceyi polise bildirdiğini ifade etti. Ardından sığınma evine yerleştirildiğini belirten N.H., orada yaşadıklarını ise şöyle aktardı: “Çocuk sahibi kadınlara iki yatak düşüyordu. Ben iki yatakta çocuklarımı yatırdım. Çoğu zaman battaniyesiz yerde uyuduğum olurdu. Koşulları çok kötüydü. Ben ve çocuklarım verilen yemeklerden dolayı zehirlendik. Söylediğimde ise ‘Siz rahat dursaydınız burada olmazdınız’ gibi söylemlerle karşılaştım. Daha sonra ise çocuklarımı da alıp çıktım. Zaten bulundum sığınma evinde eşimin uzaktan bir akrabası vardı. Eşime orada olduğumu söylemişti. Daha sonra sığınma evinden çıkarken gizli tutulması gereken bilgilerim eşim tarafından öğrenilmiş. Nerde olduğumu öğrenmek için peşime düşmüştü.”

‘Hiçbir güvenliğimiz yok’

Hiçbir can güvenliğinin olmadığını belirten N.H., çocuklarıyla birlikte yaşadığı travmalara rağmen ayakta kalmaya çalışıyor. Sadece kadın dayanışmasını çözüm gücü olarak gördüğünü belirten N.H., şu çağrıda bulunuyor: “Maddi manevi yardıma ihtiyacım var. Hiçbir güvencem yok. İkametgâhımız olmadığı için çocuklarımı okula kaydedemiyorum. Kadınlardan rica ediyorum bana ve çocuklarıma sahip çıksınlar.”

 Hikmet Tunç-Dilan Babat- Ozgurlukçü Demokrasi

EN SON EKLENENLER