Yaptığı iki evliliğinde de gördüğü şiddet nedeniyle boşanan Armağan Akçaboğa, motosikleti ile çay, su, kahve ve çekirdek satarak geçimini sağlıyor. “Çaresizliğim bana mücadele etmeyi öğretti” diyen Akçaboğa, kadınlara “Çözüm evlilik olmamalı” tavsiyesinde bulundu.
Armağan Akçaboğa, İzmir’in Küçükyalı sahilinden Karataş sahiline kadar olan bölgede motosikleti ile çay, su, kahve ve çekirdek satan bir kadın. İkiz çocuk annesi 51 yaşındaki Akçaboğa, 1902 yılında Yunanistan ve Osmanlı arasında gerçekleştirilen mübadelenin ardından İzmir’e yerleşen Selanik göçmeni bir aileden geliyor.
Daha önce yaptığı iki evliliğinde maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddet nedeniyle boşanan Akçaboğa, 10 yıldır ikiz çocukları ve annesi ile birlikte yaşam mücadelesi veriyor.
‘ÇARESİZLİĞİM MÜCADELEYİ ÖĞRETTİ’
Zorla evlendirildiği ilk eşinden boşandıktan sonra yıllarca çalışarak, çocuklarına ve ailesine baktığını belirten Akçaboğa, hayat şartlarının ağırlığından dolayı kendisini evlenmeye mecbur hissettiğini ve 2004 yılında bir kez daha evlendiğini söyledi. Ancak, ikinci eşinden de gördüğü şiddet nedeniyle boşanan Akçaboğa, mücadele etmeyi öğrendiğini dile getirdi.
Mevsimine göre farklı işler yaptığının altını çizen Akçaboğa, “4 yıldır yaz mevsiminde bu sahilde çalışıyorum. Şartlarım bu kadarına el veriyor ve ben de bu işi yapıyorum. Çaresiz değilim artık. Çaresizliğim bana mücadele etmeyi öğretti. Kadınlar kendilerini hiçbir konuda çaresiz hissetmemeli. Her gün kadınlara yönelik şiddeti görüyoruz, duyuyoruz. Çocuklarımızı büyütene kadar birçok olumsuzluklar gördüğümüz, sevmediğimiz biri ile birlikte olamayız. Biz kadınların tek başımıza çok şey yapabileceğimize inanıyorum. İlkokul mezunu biriyim. Daha önce birçok işte çalıştım. Uzun yıllardır tek başıma mücadele ediyorum. Hastanelerde hasta refakatçılığı yaptım. En güçsüz olduğum anda bile kendi içimde güçlü olmalıydım. Kimseye muhtaç olamamalıydım. Çocuklarımı kimseye muhtaç etmeme adına mücadele etmek zorundaydım” diye konuştu.
‘ÇÖZÜM EVLİLİK OLMAMALI’
Şimdilerde yaralarını sarmaya çalıştığını belirten Akçaboğa, şöyle dedi: “Şiddet gören kadınları duyunca kendi yaşadıklarım aklıma geliyor. Kadınlara kalkan her el bana kalkıyormuş gibi oluyor. Onlara yapılan her sözü ben duyuyormuşum gibi oluyorum. Kimse çaresiz değildir. Her şey kadının kendi mücadelesinde bitiyor. Kadın kendi öz gücüne güvenerek bir yaşam sürdürebilir. Cesaret ve mücadele gerekiyor. Çözüm evlilik olmamalı. Herkes kendi çözümünü üretebilir. İmkânsız bir şey yoktur. Bir kadın hem çaresiz hem imkânsız olmamalı.”