Kadın Zirvesi acil eylem planı ve talepler bildirgesiyle son buldu…

İstanbul’da iki gündür devam eden ‘Eşitlik, adalet kadın zirvesi’ açıklanan sonuç bildirgesiyle son buldu. Sonuç bildirgesinde siyasi iktidara tüm toplum kesimlerine ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ için harekete geçme çağrısı yapılırken, kadınlar partiler üstü bir çatı örgütüne ihtiyaçları olduğu vurgulandı

Bakırköy’de bulunan WOW Otel’de, birçok kadın örgütünün içinde yer aldığı ve öncülük yaptığı “Eşitlik, adalet kadın zirvesi” iki gün süren oturumların ardından son buldu. Zirve, panel ve çalıştaylarla son bulurken, yürütülen tartışmaların ardından sivil toplum örgütleri ile birlikte yol haritası hazırlandı. Nuray Özbay tarafından okunan sonuç bildirgesinde şu maddeler yer aldı:

“* Farklı cinsiyet, dil, din, cinsel eğilim, siyasi düşünceye sahip yurttaşlar eşit fırsatlara sahip olmalıdır.

* Siyasal irade, düşmanlaştırıcı nefret söyleminin kadınlar üzerinde yarattığı baskı ve şiddeti engellemelidir.

* Kadınlara daha çok çalışmayı tavsiye eden bir siyasi yaklaşım değil, daha çok alan açarak güçlendiren politikalar geliştirilmelidir.

* Yargı kadınları aşağılayan, baskı altına alan ataerkilliği pekiştirmeyi değil, eşitsizliği ortadan kaldıran bir işlev görmelidir.

* Siyaset, bağımsız kadın örgütlerinin 30 yıldır biriktirdiği bilgi, deneyim ve çözüm önerilerini yasama, yargı ve yürütme süreçlerine dahil etmelidir.

* Kamu çalışanları, toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminden geçirilmeli.

* Türkiye’nin imza attığı ve uygulamakla yükümlü olduğu, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan uluslararası sözleşmelerin uygulanmalı.

* 6284 Sayılı Şiddeti Önlemeye yönelik koruma kanunu uygulanmalı.

* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yerine, kadının toplumsal cinsiyet eşitliğini öncelikli ele alan Kadın Bakanlığı kurulmalıdır.

* Müfredattan, ‘erkeğe itaat, ibadettir’ gibi kabul edilemez ifadeler acilen kaldırılmalı.

* Eğitim müfredatına toplumsal cinsiyet eşitliği dahil edilmelidir.

* Beyana dayalı nüfus kaydının sakıncalarının önüne geçilmelidir.

* Müftülük nikahı muhalefet partileri tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülmeli.

* Devlet destekli ailecilik politikalarından vazgeçilmelidir.

* Kadına yönelik suçlarda, caydırıcı ve önleyici tedbirleri uygulamayan kamu görevlilerinin cezalandırılmalıdır.

* Karar mekanizmalarında kadınların varlığının arttırılması ve kritik eşik oranının sağlanmalıdır.

* Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için, yerel ve merkezi yönetimler düzeyinde özel bütçe ayrılmalıdır.

* 140 karakterle yaşayan genç nesil için farklı bakış açısına göre farklı bir siyaset dili ve farklı bir siyaset modeli oluşturulmalıdır

* Kadınlar ortak hedefler için, bilinçli bir politik dayanışma için sivil toplum güçlenmelidir.

* Mücadelemizi bütün farklılıklarımızı kucaklayacak biçimde ortaklaştırmalıyız.

* OHAL’in kaldırılması için baskı grupları oluşturmalı, bu doğrultuda talebimizi ortaya koymalıyız.

* İstanbul Sözleşmesi, CEDAW, ve diğer uluslararası temel insan hakları metinlerine aykırı durumlarda ombudsmanlığa başvuru için bilgi ve farkındalık düzeyini artırmalıyız.

* Yerelde kadın örgütlenmesini güçlendirmek için her düzeyde kadın meclislerini artırmalıyız.

* Teknoloji tabanlı örgütlenme modelleri ve dijital platformlar geliştirerek, kadın örgütleri ve aktivistleri ortak akıl ve eylem platformunda bir araya getirmeliyiz.

* Partiler üstü çatı örgütleri kurmalıyız.

* Yatay organizasyonu içeren, bilgi odaklı dayanışmayı destekleyen, yaratıcı etkinlikler ve yöntemleri benimseyen, birey hukukunu öne çıkaran kapsayıcı kolektif örgütlenme yapıları oluşturmalıyız.

* Ötekileştirmeyen, egosuz, kapsayıcı barış dilini önceleyen ortak dil oluşturmalıyız.

* Yerel yönetimlerde Koordinasyon Merkezi, STK Danışma Kurulu STK Birimi gibi yapıların kurulması.

* STK Koordinasyon Birimi İçişleri Bakanlığı norm kadro yönetmeliğine eklenmeli, Çalışma yönergesi yazılmalı, bütçesi olmalı ve STK’ler için kota konmalı.

* Kent Konseyleri Kanunu ve yönergesinin gözden geçirilmesi.

* STK’ların ortak taleplerde kendi aralarında koordinasyon sağlaması.

* Belediye Başkanlarıyla STK’ların düzenli toplantılar yapılması.

* Kadını iş hayatına hazırlayacak mesleki eğitimlerin verilmesi, İŞKUR ve benzeri kurumlarla işbirliği yapılarak kadınlara iş imkanlarının sunulması.

* Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemenin Türkiye’deki tüm belediyelere yayılması ve faydalanıcıların istatistiğinin çıkarılması.

* Kadın tedarikçiden ürün ve hizmet alınması için teşvik yapılması.

* Toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini benimsemeyen siyasetçilerin görevden alınması.

* Kadın, çocuk ve LGBTİ’ler ile teması olacak özellikle ilk basamakta çalışan kamu görevlilerinin toplumsal cinsiyet eşitliği, kadına yönelik şiddet ve LGBTİ hakları konusunda eğitim alması.

* Büyük bir toplumsal cinsiyet eşitliği kampanyasının medya, dijital platformlar, yazılı basın, kamu spotu tüm platformlar kullanılarak siyasal partiler, özel sektör ve sivil toplum örgütleri tarafından başlatılması.

* İş yerlerinde ve parti üyeliklerinde özellikle toplumsal cinsiyet temelli şiddet uygulayan çalışanın/üyenin yaptırımla karşılaşmasına yönelik parti tüzüğüne ve sendikal sözleşmelere madde eklenmesi.

* Ulusal yasaların uluslararası sözleşmelere uygun hale getirilmesi.”

EN SON EKLENENLER