Kazanılmış haklara saldırıdır

Kadın ölümlerini ve kadınlara yönelik şiddet politikaları ile meşrulaştıran AKP, müftülüklere verilen yetkinin ardından, boşanmaları zorlaştıran ‘arabuluculuk’ için çalışma başlatttı. HDP’li Kerestecioğlu, bunun kadınların daha fazla baskı altında tutulması anlamına geldiğini söyledi

AKP, kadın düşmanı politikaları ile önce bütün itirazlara rağmen müftülere nikah yetkisi verilmesini yasalaştırdı, şimdi ise boşanma öncesi “arabulucu” adı altında, boşanmaları zorlaştırmanın yollarını arıyor. Bunun için hazırlıklara başlayan AKP, daha önce de benzer çalışmalar yapmış ,Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu’nun önerisi ile “arabuluculuk”, Mayıs 2016’da gündeme gelmiş ve tartışmalara yol açınca, tekrar gündeme getirilmemişti. AKP’nin bu politikalarına karşı, kadınların itirazları ise sürüyor.

Şiddetin önlemesini beklerken…

“Arabulucu” açıklamasına tepki gösteren HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Türkiye’nin imza atmış olduğu ve AKP’nin bununla övündüğü İstanbul Sözleşmesi’ni hatırlatarak, şunları dile getirdi: “İstanbul Sözleşmesi’nde kadınlara dönük her türlü şiddet durumunda, arabuluculuğu yasaklıyor. Şiddetin önlemesinin dikkate alınmasını beklenirken; şimdi bir de bu boşanma konusundaki arabulucuların, kadınları anlaştırmaya çalışıp, boşanmamaya ikna edip, arkasında da yine şiddet görmelerine şahit olabiliriz.”

Daha çok baskı olur

Kadınların tedbir kararlarına rağmen katledildiğine dikkat çeken Kerestecioğlu, “Şimdi bir de arabulucular aracılığıyla kadınlar boşanmamaya ikna edilip, onların şiddet görmeye devam etmesine neden olunabilir. Tehlikeli bir düzenleme. Bu, şiddet gördükleri evlere geri dönmeleri anlamına geliyor” diye konuştu. Kerestecioğlu, “arabuluculuk” uygulamasına geçilmesi halinde, ortaya çıkabilecek sonuçlara dair, “Kadınların daha fazla baskı altında tutulmasına ve özgür iradeleri ile kazandıkları hakları elde edememelerine yol açabilir. Bunun çok iyi düşünülmesi, buna göre adım atılması çok önemli” diye belirtti.

Adliyeler hak arama yeri

Adalet Bakanı’nın, “Adliyelerde herkesin önünde, özellikle aile mahremiyetini de ortadan kaldıracak şekilde, mahkemelere gitmek yerine…” şeklinde dile getirdiği ifadelerine atfen Kerestecioğlu, “Herkesin önünde dediği nedir? Adliyeler herkesin önü olan yerler değil, herkesin hak aradığı, herkesin hakkına ulaşması gereken yerler” diye belirtti. Kerestecioğlu sözlerine şöyle devam etti: “Önemli olan kadınların, çocukların halklarının gözetilmesi. Kadınlar cinsel saldırıya uğradığında ya da çocuklar istismara uğradığında onların tekrar tekrar ifade vermeye zorlanmamaları, gerçekten o hassasiyetlerin gösterilmesi, şiddetin önlenmesi için özel tedbirlerin alınmasıdır önemli olan. “

Zülal Koçer/INNEWS

EN SON EKLENENLER