KHK’ler ile kadınlar eve gönderiliyor

KHK ile ihraç edilen Betül Celep’in, Kadıköye’de başlattığı eylem kadınların desteği ile büyüyor. KHK’lerin ‘Kadınları eve göndermenin yeni bir aracı’ olduğunu vurgulayan Celep, ‘Bizi eve göndermek isteyenlere karşı sokakları terk etmiyoruz’ diyor

Hicran Urun

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan yüzlerce kişiden yalnızca biri Betül Celep. 6 Ocak’ta KHK ile işten atılanlar listesinde ismini görünce öğrenmiş İstanbul Kalkınma Ajansı’ndaki görevine son verildiğini. Ancak o ‘kendisini eve yollamak isteyen erkek devlet aklına karşı’ sokağı seçmiş. 6 gündür Kadıköy Kalkedon Meydanı’nda kadınlarla birlikte ‘Kadınlar KHK’lere direniyor’ sloganı ile maruz kaldığı hukuksuzluğa karşı direniyor. Birkaç kadın ile başladığı bu eyleme her gün farklı farklı kesimden onlarca kadın katılıyor.

Celep’in işten atılması gibi öncesinde yaşadığı soruşturma süreci de oldukça hukuksuz. Genel sekreterlerinin ‘Cemaat soruşturması’ kapsamında görevden alınmasının ardından yerine Vali Yardımcısı Ahmet Önal atanıyor. Aylar süren baskı, mobbing ve soruşturma süresince birçok arkadaşı görevden uzaklaştırılıyor, KHK’ler ile işten atılıyor. Celep o süreci, “Çok sıkıntılı bir süreçti. Çünkü hukuksal bir zemini olmadan insanlar tek tek odalarda sorguya çekiliyordu” sözleri ile anlatıyor.

‘Solcular çalışamaz’

İlk soruşturmanın ardından sendika temsilcisi arkadaşlarının işten atıldığını ve vali yardımcısının arkadaşına, “Ben sosyalistlerin, solcuların kamu kurumunda çalışmasını doğru bulmuyorum” dediğini söyleyen Celep, arkadaşının ardından kendisinin sendika temsilcisi olduğunu ve ocak ayında da kendisinin işten atıldığını söylüyor.

Devlet bana ‘itaat et’ diyor

Celep işten atıldıktan sonra yaşadığı süreci ise şu sözlerle özetliyor: “Ne demek KHK, diye düşündüm. ‘Devlet bana ne söylüyor’ diye düşündüm. Devlet bana aslında şunu şöylüyor: ‘Sen kadın hakkı deme, barış deme, sendikalı olma, doğayı yaşamı savunma’ diyor. ‘İtaat et’ diyor. Ben de kendi kendime ‘itaat etmeyeceğimi, biat etmeyeceğimi’ söyledim.”

Dayanışma direnişi getirdi

Yaşadığı bu hukuksuzluğa karşı sessiz kalmayan ve direniş kararı alan Celep’in ilk başvurduğu kişiler de kadınlar oluyor. Celep’in dayanışma talebi ile bir araya gelip eylem kararı alan kadınlar güçlü bir dayanışma ağı kuruyor: “Farklı farklı kadın örgütlerinden, farklı kesimlerden kadınlarla bir araya geldik. Bazılarını tanıyordum, bazılarını tanımıyordum. Ve bir dayanışma ağı kurduk.”

Kadınlar kamusal alandan siliniyor

KHK’lerin kadınlar için ayrı bir ‘zulüm’ aracına dönüştüğünü söyleyen Celep, başlattığı eylem ile tüm KHK’li kadınların sesini duyurmak istediğini vurguluyor: “Listelere baktığımda, gördüğüm şey, kadınların çok hızlıca atıldığıydı. KHK’ler artık kadın emeğine doğrudan müdahelenin bir aracına dönüşmüştü. Bu anlaşılır bir şey, çünkü devletin genel olarak kadına bakışının bir yansıması bu. Evde otur, ekonomik özgürlüğünü kısıtla. Zaten bir sürü araçları var bunu yapmak için, KHK’ler de kadınları eve göndermek için yeni bir araç oldu. Her zaman görünmez olmaya zorlanıyoruz. KHK zulmü ile birlikte kamusal alandan silinmek istiyoruz. Bu nedenle bu direnişe KHK ile işten atılan kadınların da katılımı önemli.”

KHK’ler zorbalığın kılıcı oldu

Celep, bir sendika temsilcisi olarak ‘neden kadınlarla direnişe başladığını’ şu sözlerle anlatıyor: “Ben hayatımdaki eşikleri, farkındalığımı ilk feminist bilinçle yaşadım. Buradan doğru dünyam çok açıldı. Kadına yönelik şiddetle iligili mücadele ettim, kadın örgütlerinde yer aldım. Benim hayatımdaki ana eksenler her zaman kadınlar üzerinden ilerliyor. O yüzden de sendikalara yazmak aklıma gelmedi. Zaten KHK’lerin de kadınlara yönelik artı bir zorbalık kılıcına döndüğünü düşündüğümdem direk içimi döker gibi kadınlara yazdım.”

Karşılanıncaya kadar…

Haklarını geri alana kadar direnişini sürdüreceğini söyleyen Celep, taleplerini ise şu şekilde sıralıyor: “KHK’nin hukuki bir dayanağı olmadığını ben biliyorum da devletin de bunu açıklaması gerekiyor. Nasıl bir soruşturma yaptın? Yani o vali yardımcısının ağzından çıkan ‘Ben sosyalistleri kamu kurumunda istemiyorum’ sözleri ile işten atabiliyosan sen hukuk devleti değilsin. Soruşturma sürecinin detaylarını talep ediyoruz bu nedenle. Bu OHAL zulmünün bitmesini, KHK’nin hayatımızdan çıkmasını istiyoruz. İşimizi geri istiyoruz. Taleplerimiz karşılanana kadar bunu yapmaya devam edeceğiz.”

Sokaklar bizim

Celep, hafta içi her gün 12.00 ile 18.00 arası Kalkedon Meydanı’nda direnişine devam ediyor ve tüm kadınlara direnişe katılma çağrısı yaparak “Biz sokaklardayız ve bir yere gitmiyoruz. Sokaklar bizim” diyor.

 

EN SON EKLENENLER