‘Minbic’in Sorayası’ Zehra’yı duydunuz mu?

Minbic’te IŞİD çetelerinin recm ile katlettiği Zehra’nın hikayesi yıllar önce İran’da yine recm ile katledilen Süreyya’nın hikayesi ile çok benzer. Zehra’nın hikayesini anlatan kardeşi ise ‘Tüm halk şimdi Zehra’nın katledildiği yerde yeşeren ağaçta çetelerin zulmünü hatırlıyor’ diyor

Kadınların, özgürlüğü coşkuyla karşıladığı yerlerden biriydi Minbic. İki buçuk yıl boyunca IŞİD çetecilerin işgali altında kalan kent, Minbic Askeri Meclisi’nin hamlesiyle 72 günde özgürleştirildi. Şimdi özgürleştirilen Minbic’in sokaklarındayız ve her sokağında yaşananların izlerine rastlıyoruz. Çeteler tarafından recm edilen Zehra Icêlo’nun hikayesi ise özel bir yere sahip buradaki halkta.

Süreyya’dan Zehra’ya

Kentte yaşayan herkes Zehra’nın hikayesini bilir. Zehra’dan önce Süreyya’nın hikayesini anlatmakta fayda var çünkü aradan yıllar geçmiş olsa da hikayeler çok benzer. Süreyya Menuçêhrî, İran’ın Kerecê Köyü’nde 1951 yılında dünyaya gelir. 1986 yılında eşi tarafından iftiraya uğrar ve köyün imamı ile yalancı bir şahit huzurunda ölüm fermanı verilir. Tüm köylülerin toplanması ile köyün meydanına getirilen Süreyya, barbarca recm edilir. Halası, Süreyya’nın hikayesini kaleme alır ve daha sonra bu hikaye “Soraya’yı Taşlamak” ismi ile film olur.

9zehra2

Doğum gününde recm edildi

30 yılın ardından benzer bir olay bu kez Minbic’te yaşanıyor. Arap bir kadın olan Zehra, 12 Şubat 1974 doğumlu. Kentin işgal edilmesi ile birlikte IŞİD çetelerinin zulmüne maruz kalan Zehra, 2014 yılında doğum günü olan 12 Şubat’ta Minbic’in Rebe Emnî alanında tüm köylülerin gözü önünde recm ediliyor.

6 ay tutukluluk

Zehra’dan bahsederken gözyaşlarını tutamayan kardeşi, ismini de vermek istemiyor. Zehra’nın üniversiteden sağlık bölümünü bitirdiğini ve mesleğini yapmayı hiç bırakmadığını söyleyen kardeşi, Zehra’nın eşinden ayrıldıktan sonra da doktorluk yapmaya devam etiğini ancak çetelerin bundan rahatsız olduğunu söylüyor.

Zehra’yı anlatmayı şöyle sürdürüyor: “Bir gün ‘Zehra’da silah var’ diyerek aldılar. Sonra beni aldılar. 3 gün sonra hiç tanımadığımız bir erkeği getirerek, ‘Zehra’nın bu adamla ilişkisi var, birbirlerini seviyorlar’ denildi. 6 ay tutuklu kaldık.”

Êzidî kadınlar için cehennemdi

Şengal’den kaçırılan 10 Êzidî kadın ile birlikte tutulduklarını ve Êzidî kadınların sürekli olarak cinsel saldırıya maruz kaldığını ifade eden Zehra’nın kardeşi, “İçlerinde hamile bir kadın vardı. Diğer kadınlar hamile kalmasın diye onlara ilaç veriyorlardı. Zehra ile birlikte o kadınlarla kaldık ve hamile olan kadının çocuğu doğduğunda adını Zehra koydular. Doğumun ardından çeteler kadına tecavüz etmek istiyorlardı ve kadın da dayanamayıp kendisini yaktı. Êzidî kadınlar için cezaevleri cehennem gibiydi” diyor.

‘Zehra taşlara direnmiş’

Zehra’nın dik duruşu ve baş eğmediğinden söz eden kardeşi, mollanın Zehra’yı ‘zina’ ile suçlaması üzerine hakkında recm kararı verildiğini anlatıyor. İftira atılan erkeğin de Zehra ile aynı gün recm edildiğini söyleyen kardeşi yaşananları şu sözlerle ifade ediyor: “Recm kararının ardından Zehra yanıma gelerek, ‘Ben gidiyorum ama günahsızım. Onlar kaderimi böyle belirledi. Ama sen güçlü ve iradeli ol. Bu şehirden git ve kendine iyi bak’ dedi. Sonra Zehra’yı bir araba garajına götürmüşler ve orada bir çukur kazmışlar. Zehra’yı ve o erkeği göbeklerine kadar toprağa koymuşlar. Ardından çeteler halkı çağırarak, ‘taş atın’ demiş. Adamı üç taşla recm etmişler. Zehra ise atılan tüm taşlara direnmiş ve sonunda 3 kurşunla katledilmiş.”

Zehra gitti ama..

Şimdi Zehra’nin katledildiği yerde çiçekler açtığını söyleyen kardeşi, “Zehra gitti ama Allah zalimlere de bırakmadı. Minbic Halk Meclisi’nin sayesinde şimdi Minbicimiz özgür artık. Tüm halk Zehra’nın katledildiği yerde yeşeren ağaçta çetelerin zulmünü hatırlıyor” diyor.

Binevş Sarya /Minbic-Jinha

 

 

 

EN SON EKLENENLER