‘Nûjiyan gerçeğin öldürülmesini engelledi’

Gazeteci Kibriye Evren, Nûjiyan Erhan’ın Şengal’de gizlenmek istenen saldırıları görünür kılması sonucu hedef alındığını vurguladı. Evren, Erhan’ın bedenini ortaya koyarak gerçeğin öldürülmesini engellediğini belirtti.

Şengal’de Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) bağlı “Roj Peşmerge” isimli grubun 3 Mart günü Xanesor beldesine yönelik saldırısında gazeteci Nûjiyan Erhan (Tuba Akyılmaz), kaldırıldığı Haseke Hastanesi’nde 23 Mart günü yaşamını yitirdi.
Jinnews editörlerinden Kibriye Evren, Erhan’ın şahsında kadın gazeteciliğine ilişkin konuştu. Evren, Erhan’ın saldırıların gizlenmek istenen boyutlarını görünür kıldığını ve bu durumun saldırılara karşı itiraz seslerinin yükselmesini ortaya çıkardığını söyledi. Erhan’ın Şengal’de yaşanan dram ve yaşam mücadelesini dünyaya aktardığını belirten Evren, “Nûjiyan Erhan dediğimizde aklımıza ilk gelen şey; DAİŞ faşizmine karşı Şengal halkının yaşam mücadelesini dünyaya duyuran, kaybolan hakikatlerin yaşamsal kılınmasında öncülük eden gazeteci kadınlardan biridir. Savaşta gerçeklerin öldürülmesini engelledi. Bundan dolayı bir suikast sonucu katledildi. Nûjiyan Erhan, Gurbettelli Ersöz ve Deniz Fırat’ın hedef alınmasının temel nedeni bu gerçeklikti. Çünkü kadın, hakikatleri açığa çıkarır” dedi.
‘KADIN GAZETECİLER HEDEFTE’ 
Evren, “savaş muhabirliğini sadece erkekler yapabilir” tezini kabul etmeyen kadınların, sahada savaş kışkırtıcılığı ve militarizm propagandasına karşı olaylara vicdan ve adalet duygusuyla yaklaşıp yıkımın boyutunu görünür kılmalarının toplumda savaşa karşı itirazları ortaya çıkardığını dile getirdi. Evren, bundan dolayı kadın gazetecilerin doğrudan hedef yapıldığının altını çizdi.
‘HAKİKAT KADIN GAZETECİLERİ CESARETLENDİRDİ’
Kadınların hakikatten yana tavır almalarıyla beraber cesaretli davranmaya başladıklarını ifade eden Evren, “Faşizm yükseldikçe milliyetçilik, cinsiyetçilik ve dincilik yükselmeye başlıyor. Yükselen faşizmde ilk hedef kadınlardır. İşte burada gerçeği savunmak, doğru gazetecilik yapmak için sadece akıl değil, cesaret de gerekiyor” dedi.
Özgür basın geleneğinden gelen kadın gazetecileri egemen medya zihniyetinden ayıran en temel yanların vicdan ve adalet duygusu olduğunu vurgulayan Evren, “Basın ilkelerinden biri ahlaktır. Havuz medyasında basın ahlakı yok. Tekel ve rant kaygılarının öncelikli olduğu medya patronlarının bağımlı ve güdümlü bir yayın politikası var. Efrin savaşında bunu net bir şekilde gördük. Yayına verilen tüm haberler, iktidarın talimatları doğrultusundan oldu ve  bu durum kitlelerini manipüle etti” ifadelerini kullandı.
‘EGEMEN MEDYA İNANDIRICILIĞINI KAYBETTİ’
Ana akım medyanın haber dilinin salt savaş kışkırtıcılığı, militarizm propagandasının yanı sıra yapılan dezenformasyondan dolayı inanılırlığını ve güvenirliğini kaybettiğini dile getiren Evren, bunda savaşın görünmeyen boyutlarını ortaya çıkaran kadın gazetecilerin rolünün büyük olduğunu kaydetti. Evren, “Sahada yaşanan savaşın coğrafyanın tüm canlı yaşamına verdiği zararı ortaya çıkardılar. Erkek egemen sistem yıkar, kadın inşacıdır. Egemen medya kendisine ulaştırılan görüntüler üzerinden hep yıkımı verdi. Ve bunu kahramanlık hikayeleriyle süsledi. Özgür basına baktığımızda ise kadın gazetecilerin kadrajı savaşın yaşandığı bölgedeki yıkımla beraber savaş cephesinin arkasında kalan yaşamı çekti. Haberlerini ölüm üzerine değil, yaşam üzerine kurguladı” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER