MANİSA – Savaş, yoksulluk, göç ve şiddete dur demek için oy kullanma çağrısı yapan Kürt kadınları, sandıkta güçlü “Hayır” çıkartacaklarını söyledi. Silopi’de öldürülen Sêvê Demir’in annesi Sakine Demir, “Oy kullanırken Cizre, Sur, Silopi, Gever’i unutmayın” dedi.
Manisa’da güçlü bir “Hayır” çıkarmaya çalıştıkların belirten Kürt kadınları, hükümetin son iki yıldır geliştirdiği “güvenlik politikaları”na karşı sandığa oy kullanmaya çağırdı. HDP’nin üzerindeki baskılara dikkat çeken Fatma Güneş, “Mezarlıkları bombalayan, genel eş başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı, belediye eş başkanlarımızı tutuklayan, zulüm uygulayan, Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever için ben ‘Na’ diyorum. Bin sefer ‘Na’ diyorum. Bir kardeşim ilçe başkanlığı yaptığı için şuan tutuklu. Kız kardeşim idealleri için yaşamını yitirdi ve 2 kardeşim Avrupa’da sürgün hayatı yaşıyor. Ben bunun için ‘Na’ diyorum. Ceza evindeki siyasi tutukluların içerisinde bulunduğu durum içinde ben ‘Na’ diyorum” dedi.
‘YASAKLANAN DİLİMİZ İÇİN ‘NA’ DİYORUZ’
Şükrüye Kızıldağ, tek adam rejiminin özellikle Kürtler açısından kabul edilemez olduğunu dile getirerek “Ben her şeyden önce diktatörlüğe ‘Na’ diyorum. Tek insana ‘Na’, Ceza evlerindeki kötü durumlar için ‘Na’, Çocuklarımızı öldürdükleri için ‘Na’, Siyaset yapan insanları cezaevlerine atarak onlara işkence yapılmasına ‘Na’, Yok edilmek istenen ve yasaklanan dilimiz için ‘Na’, diyoruz” diye konuştu.
‘TEKLİĞE HER ZAMAN KARŞIYIM’
Fatma Elalmış, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın politikalarını eleştirerek, “Ben tek dile, tek kişiye ve tüm tekler için ‘Na’ diyorum. Ben Kürdüm ve anadilim Kürtçe, ben kendi dilimi özgürce konuşmak istiyorum. Bunun için tekliğe her zaman karşıyım be bunun için ‘Na’ diyorum” diye belirtti.
‘EVET, DİYEN KÜRTLER KENDİLERİNE İHANET EDİYOR’
Yaşanan ölüm, yıkım ve göçe rağmen “Evet” diyecek Kürtleri anlayamadığını belirten Meryem Temel, şunları dile getirdi: “Referanduma ilişkin güçlü bir hayır çıkarmamız gerekiyor. Sistemin bize dayattığı zulüm, baskı ve soykırım karşı sesimizi hep birlikte yükseltip ‘Hayır’ dememiz gerekiyor. Bu ‘Hayır’ Türkiye için, Türkiye’nin geleceği için, Kürt halkının geleceği için büyük bir başarı olacaktır. ‘Evet’ diyen Kürtler kendi soylarına razı demek, katliamları meşrulaştırmış oluyorlar. Çocuklarımızın geleceği için ‘Na’, ‘Na’, ‘Na’ diyoruz”
‘CİZRE’NİN SUR’UN NUSAYBİN’İN UNUTULMAMASI GEREKİYOR’
Sokağa çıkma yasakları döneminde Silopi’de öldürülen siyasetçi Sêvê Demir’in annesi Sakine Demir de, şunları ifade etti: “Sokaklarda ve ceza evlerinde direnen tüm insanlara selamlarımı gönderiyorum. Ceza evlerinde onlarca tutuklu insanca yaşamak ve hak gaspları için açlık grevlerine bedenlerini yatırmış ve ölüm sınırındadırlar bunun için sessizlik ölümdür diyoruz. Herkesin üzerindeki ölüm sessizliğine bir an önce son vermesi gerekiyor. Bugün varlık ve yokluk göstermenin zamanıdır. Tek dil, Tek bayrak ve Tek iktidara karşı ‘Na’ dememiz gerekiyor. Edî bêsê ne zamana kadar bu zulmün devam edecek. Edî bêsê diyoruz ve artık bu zulmü kabul etmiyoruz. Sandıklar geleceğimiz için karar verme yeridir bu nedenle herkesin sandığa giderek oylarını kullanmaları gerekiyor. Oy kullanırken, Cizre, Sur, Silopi, Gever’i unutmasınlar. Bu ülkeye barış gelecek ve buna inanıyoruz. Barışın tesisi için birlik olmak gerekiyor. Zaman birlik olma zamanıdır.”
‘KÜRTLER ARTIK YETER DİYOR’
Yazya Güler de, Kürtleri “Hayır” demeye çağırarak, “Kürtlerin özgür olmaları için ‘Na’ diyoruz. Erdoğan rejimi için ‘Na’. Bu ülkede tüm insanların yaşam ve kendilerini ifade etme hakları olmalıdır. Biz tek adam rejiminin Türkiye’de kurulmasını istemiyoruz. Bu saatten sonra Kürtler için daha önemli bir sürece girileceğini gösteriyor. Kürtlerin belediyelerine kayyum atamak için Kürtlerin haklarını gasp etmek için her yol ve yöntemi deniyorlar. Ama Kürtler buna asla izin vermez ve yeter diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘TUTUKLU ARKADAŞLARIMIZ İÇİN ‘NA’ DİYECEĞİZ’
Zülfinaz Fırat, Manisa’da 105 Kürt siyasetçinin tutuklu olduğuna dikkat çekerek, bunun “Hayır” demek için yeterli bir neden olduğunu söyledi. Naile Gümüştaş ise, kadın cinayetlerine karşı sandığa gideceğini belirterek, şunları söyledi: “Kadının özgürlüğü için, ezilen, sömürülen halkların kurtuluşu için, kadın ölümlerinin son bulması için ‘Hayır’ diyoruz. Ölümlere ve öldürülmelere karşı, ‘Hayır’ diyoruz.”