Tuncel’den kadınlara: Şimdi birlik zamanı

Tutuklu DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, cezaevinden verdiği röportajda müftülere nikah yetkisi veren tasarıya karşı ‘çarenin sokak’ olduğunu belirtti: ‘Kadınların birliği ve dayanışması şimdi her zamankinden daha önemlidir’

Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Semra Turan’a mektup aracılığı ile verdiği röportajda Türkiye kadın haraketi ile Kürt kadın mücadelesinin dayanışması gerektiğine vurgu yaptı. Müftülere nikah yetkisi veren yasaya da karşı mücadele çağrısı yapan Tuncel, cezaevi koşullarına da değindi. İlk eşitsizliğin kadın ve erkek arasında yaratıldığını ve diğer tüm eşitsizliklerin kaynağını buradan aldığını söyleyen Tuncel, artan kadına yönelik şiddet ve saldırılara karşı yapılması gerekenin ‘Rojava devrimi örneğinde olduğu gibi mevcut sisteme karşı demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü sistemi örgütlemek’ olduğunu belirtti.

Saldırı tüm kadınlaradır
Mevcut sistemde ‘özgür kadına yer olmadığını’ ve bunun ‘metroda, okula, Meclis’te kadınların karşısına çıktığını’ ifade eden Tuncel kadınlara ‘dayanışma’ çağrısı yaptı: “Sonuç itibariyle Türkiye kadın hareketi içerisinde yer alan sosyalist, feminist, aktivist kadınların yapması gereken bugün tüm tartışma ve çelişkileri bir tarafa bırakarak kadın varlığına ve özgürlüğüne yönelik bu saldırı karşısında yan yana gelmeli, kadın dayanışmasını büyütmelidir. Kadınların birliği ve kadın dayanışması şimdi her zamankinden daha önemlidir. Kürt kadın hareketi ile kurulan ilişki, ittifak ortak mücadele zeminleri daha da çoğaltılmalıdır. Tüm kadınların, kadın örgütlerinin şu gerçeği bir kez daha hatırlamaya ihtiyacı var. Herhangi bir kadın emeğine ve kazanımına saldırı hepimize yapılmıştır.”

Çare sokak

Röportajında kadınların tüm itirazlarına rağmen önceki gece Meclis’ten geçirilen müftülük yasa tasarısına da değinen Tuncel, “Türkiye’de çocuk yaşta evlilik, çok evliliği yaygınlaştıracak uygulamaların her gün birisi gündeme getiriliyor. Şimdi de müftülüklere nikâh yetkisi veren yasal düzenleme yapılıyor. AKP bu yasayla demokratik hukuk devleti yerine şeriat hukukunu esas alan bir devlet yönetiminin zeminini geliştirmeye çalışıyor. Çalışma yaşamın toplumsal yaşamın dışına itilmeye çalışılan, kocaya devlete itaate zorlanan kadınların çaresi yok mu peki? Tabi ki var. Bugün tüm baskılara rağmen kadınların mevcut yaşananlara ‘hayır’ demesi, sokakta seslerini duyurmaya çalışması, kadın mücadelesini yükseltmesi çok kıymetlidir. Mevcut düzeni kadınların mücadelesi değiştirecek.”

Örgütlü kadınlar umut veriyor

Dünyanın her yerinde mücadele eden ve örgütlenen kadınların varlığının umut verici olduğunu ifade eden Tuncel, kadınlar arası dayanışma ağının kurulmasının da önemli olduğunu belirtti. ‘Ancak bana göre artık kadınların isyan eden, itiraz eden konumdan inşa eden sürece evirilmesi gerekmektedir’ diyen Tuncel, “Kadınlar olarak farklı coğrafyalarda, farklı ülkelerde yaşıyor olsak da benzer sorunlar yaşıyoruz. O nedenle dünya kadınların gücünün birleşmesi, kadın iradesini güçlendirecek, mücadelemizi daha görünür ve etkin kılacaktır” sözlerini ifade etti.

Demirtaş’ın odasında bulunamayan tivit…

Röportajında cezaevi koşullarına da değinen Tuncel, yaşanan hak ihlalleri, ‘tek tip elbise’ dayatmaları ve tecrit politikalarına karşı yalnızca tutsakların ses çıkarmasının yeterli olmayacağını toplumun da yaşan şiddete ‘dur’ demesi gerektiği çağrısında bulundu. HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ ve DTK eski Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ile aynı oda da kaldığını söyleyen Tuncel, günlük yaşamlarına dair ise şunları paylaştı: “…Geçenlerde akşam aramaya geldiler. Genelde aramalar mesai saatleri içinde yapılıyor. Figen ve Aysel başkanlarla espri yaptık. ‘Selahattin Başkanın odasında bulamadıkları twitter eşbaşkan olarak Figen Yüksekdağ’ın odasında bulacakları umuduyla gelmişlerdir’ diye aramanın nedenini tam öğrenmesek de Adalet Bakanlığı talimatıyla yapıldığı bilgisini aldık… Örgütlü insanlar nerede olursa olsun yaşamayı ve örgütlemeyi bilirler. Bizde buradaki yaşamımızı disipline etmiş durumundayız. Siyasal gelişmeleri takip ediyor. Üzerinde tartışmalar yürütüyoruz. Bol bol okuyoruz. Silivri’deki gibi serçeler yok, belki de vardır da göç etmişlerdir bilemiyorum. Ama kumru, güvencin ve kırlangıçlar geliyor ziyaretimize onun dışında pek bir şey yok. Bir de havalar soğudu biraz üşüyoruz.”

Kürt kadınlarının şansı Öcalan

Dört parça Kürdistan coğrafyasında Kürt kadınlarının savaş, çatışma ve zorunlu göç karşısında direnmeyi seçtiğinin altını çizen Tuncel, devamla şu ifadelere yer verdi: “Kürt kadınlarının en büyük şansı PKK Lideri Sayın Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlüğü konusundaki görüş ve önerileri ile Kürdistan toplumunda yarattığı değişim ve dönüşümdür. Burada önemli olan bir konu da dört parçada yaşamak zorunda olan kadınların kendi aralarında kadın dayanışmasını güçlendirmesi, ulusal birliği kadın cephesinde sağlayarak bunun tüm topluma yaymak için öncülük etmesidir.”

HABER MERKEZİ

15

EN SON EKLENENLER