Olay, geçen 3-5 Temmuz tarihlerinde, merkez Yakutiye ilçesine bağlı Kazım Karabekir Paşa Mahallesi’nde meydana geldi. Atatürk Çocuk Evleri’nde kalan O.M. adlı erkek, yurt arkadaşı B.T. ile birlikte internet kafeye gitti. İki arkadaş, daha sonra gittikleri kahvehanede önceden tanıştıkları Ş. isimli biriyle oturmaya başladı. B.T., yurda dönerken, O.M. de işi olduğunu belirterek, yurda gitmedi. İddiaya göre, O.M., Ş. ile birlikte M.A.’nın evine gitti. Yemek yiyip, çay içtikten sonra M.A., kapıyı O.M.’nin üzerine kilitleyerek, Ş. ile birlikte evden ayrıldı. Geç saatte evine dönen M.A., iki gün boyunca O.M.’ye cinsel istismarda bulundu. M.A.’nın evinden ayrılarak, yurda dönen O.M., başından geçenleri Atatürk Çocuk Evleri’nin müdürüne anlattı.
Çocuk Şube Müdürlüğü’nde ifadesi alınan O.M., M.A.’nın kendisine zorla cinsel istismarda bulunduğunu, evin pencerelerinde demir parmaklıklar olduğunu bu yüzden kaçamadığını anlattı. O.M., “M., iki gün boyunca kapıyı üzerime kilitleyerek, gidiyordu. Geceleri, istismar eylemlerinde bulundu. Son gün, akşam saatlerinde evden birlikte çıktık. Bana 10 lira verip, ‘Harçlık yaparsın, yurda gidersin’ dedi. Minibüsle yurda döndüm ve yaşadıklarımı müdürümüze anlattım. Şikayetçiyim” diye konuştu.
Şikayet sonrası gözaltına alınan M.A. ise suçlamaları kabul etmedi. O.M.’nin kendisine yurttan 5 gün izin aldığını ve evinde kalması için teklifte bulunduğunu iddia eden M.A., “Ben de bir gün kalabileceğini söyledim. O. ile yemek yedikten sonra gezmek için evden ayrıldım. Kapının iç sürgüsü zor kapandığı için kapıyı O.’nun üzerine kilitleyerek, çıktım. Eve döndümde alkollü olduğum için kanepelerden birinde uyudum. Ertesi gün, akşam 18.00 gibi eve geldim ve O.’yu durağa götürdüm. O.M.’nin iddia ettiği olayların hiçbiri yaşanmadı. Yaşının küçük olduğunu ve engelli olduğunu bilmiyordum” dedi.
M.A., 6 Temmuz günü tutuklanarak, cezaevine konuldu ve hakkında 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hazırlanan iddianamede, O.M.’nin Erzincan ve Erzurum’daki hastanelerle Tunceli Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü raporlarına göre, ‘hafif mental reterdasyon’ rahatsızlığı olduğu kaydedildi. M.A.’nın ‘cinsel amaçlı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar ‘zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan ise 20 yıldan 28 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan M.A., suçlamaları yine kabul etmedi. Suçlamaları reddeden M.A., 13 yaşındaki oğluyla birlikte yaşadığını anlatarak, “Olaydan bir süre önce annemi kaybettiğim için taziye evinde kalıyordum. Kafam dalgın olduğu için alkol aldım ve ayıp olmasın diye eve gidemedim. Bu yüzden evde tek kaldım. O. da benimle birlikte kaldı; ancak hiçbirşey olmadı” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, M.A.’nın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.