Müziği ve yazılarıyla 1960 darbesinde işçi sınıfının ve ezilen halkların yanında olan sanatçı Bilgesu Erenus, yaşanan baskı ortamından etkilenerek suskunluk yaşayan kesimlerin başında sanat camiasının geldiğini belirtti. Erenus, ‘Aydınlar için korkuya yer olmamalı’ dedi
OHAL ile birlikte Türkiye genelinde yaşanan baskıdan sanat camiasının olumsuz etkilendiğini belirten Sanatçı Bilgesu Eranus, sanatçıların mevcut tabloya sessiz kalmasını eleştirdi. Sanatçılar açısından 60’lı yıllardan bu yana yaşananları karşılaştıran Erenus, bir aydının aydın olarak tanımlanabilmesi için ezilenden yana tavır alması gerektiğini belirtti. Kendi döneminin aktif olan eylem ve grevlerinde de yer aldığını söyleyen Erenus, Ankara’da tekel işçilerinin başlattığı eyleme müziği ile destek verdiğini hatırlattı. O dönem işçi eylemlerinden çok şey öğrendiğini belirten Erenus, “Çok karamsar olduğumuz bir dönemden geçiyorduk. O dönemde işçi çadırlarının birinde ‘Kazanacağız, Türk’ün sabrı, Kürd’ün inadı, Laz’ın coşkusu ile kazanacağız’ yazıyordu. O gün yeniden güç bulmuştum” dedi.
Eranus’un aydın tanımı
Erenus, “Başta sanatçılar ve aydınlar olmak üzere, insanlar bir dönem bir şeyler için heyecanlandı ve daha sonrasında ise, sessizliğe büründü. Herkes şu an iletiler ile oyalanıyor. İmzalar ile kendilerini rahatlatıyorlar. İmzalar ilk dönem için önemliydi; fakat şu an geçerliliği yok. Belli insanlar şu an Twitterlar ile gündeme gelmeye çalışıyor. Bu aslında iktidar ile kapital düzen arasında sıkışmışlıktır. İşçi sınıfının yanında durmayan kişi aydın değildir” sözleriyle sanatçıları eleştirdi.
Sanatçılar otosansür uyguluyor
“Direniş” sözcüğünün karşı koyuş anlamına geldiğini ve Türkiye’de bu sözcüğün artık sanatçılar açısından bir karşılık bulmadığını ifade eden Erenus, “Sanatçılar, devletten aldıkları desteğin kesilmesi korkusuyla kendilerine otosansür uyguluyor. Bu dönemde yardım kesiliyorsa doğru bir şey yaptıklarının farkına varmalılar” dedi.
Dönem itibariyle sanatçı ve aydınların kişisel yaşamları uğruna korkuya kapıldıklarını ifade eden Erenus, “Yokluk çekmeyen bir çocukluğum olmasına rağmen yoksulluğun ne olduğunu bildim ve yazılarımı da oyunlarımı da korkmadan buna göre yazdım. Aydınlar için korkuya yer yok, olmamalı. Yeri geldiğinde Kürtçe şarkı söylemenin yasak olduğu bir zamanda Kürtçe şarkı söyledim ve gereken buydu” dedi.