Diliniz yoksa siz de yoksunuz

Güney Afrika’nın ilk dili Nluu, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya… 84 yaşındaki Katrina Esau, bu dili konuşan son kişilerden. Türkiye’de dile yaklaşımı da hatırlatan Nluu dilini konuşanlar, zamanında dövülüyormuş. İşte Nluu’nun ve Esau’nun hikayesi…

Katrina Esau çocukluğunun dilini yok olmaktan kurtarmaya çalışıyor. 84 yaşındaki Esau, Buşmanlar olarak bilinen ve Güney Afrika’nın San topluluğunun dillerinden Nluu’yu konuşan son kişilerden biri. Nluu, Güney Afrika’nın orijinal dili olarak biliniyor. Birleşmiş Milletler tarafından “kritik tehlike altında” kategorisinde yer alan bu dil, sadece Esau ailesi tarafından konuşulabiliyor.

Dilimizi konuşurken dövülürdük

BBC’den Pumza Fihlani’nin haberine göre, Güney Afrika’nın Kuzey Burun Bölgesi’ndeki Upington kasabasında yaşayan Esau, “Nluu dilini öğrenerek büyüdüm ve çocukluğumda bu dili konuşan insanların seslerini duydum. O zamanlar her şey güzeldi ve dilimizi seviyorduk ama şimdi her şey değişti” diyor. San topluluğu yüzyıllar boyunca bu bölgede yaşadı, geçimlerini sağlamak için bitkiler toplayıp, hayvan avladı.

Fakat günümüzde bu topluluğun geleneksel uygulamaları yok oldu. San topluluğunun son temsilcileri de dillerine sahip çıktı. Esau, küçük bir ahşap kulübede çocuklara ders veriyor. “Dilimizi öğretiyorum çünkü dilimizin tükenmesini istemiyorum. Çünkü yaşım nedeniyle çok fazla vaktim olmadığını düşünüyorum” diyor. 84 yaşındaki Esau, Nluu dilini en iyi konuşanlardan biri. Esau’nun da bulunduğu bu topluluktaki insanlar, 17. yüzyılda Güney Afrika’ya gelen Hollandalıların kullandığı Afrikanca dilini konuşuyor. Esau, tarihlerinde yaşanan acı olaylar nedeniyle, insanların artık bu dili konuşmak istemediğini söylüyor ve ekliyor: “Kendi dilimizi terk edip, beyaz insanların dilini konuşmayı öğrendik ve bu da kimliğimizi etkiledi.”

Dil kültür ve yaşam biçimi

Nluu dilinin yakın zamana kadar yazılı bir dil olduğuna dair hiçbir kayıt yoktu. Bölgedeki çocuklar genellikle Afrikanca öğrense de Katrina Esau, bunun gelecekte değişeceğini umuyor. Esau, Londra’daki Oryantal ve Afrika Çalışmaları Okulu’ndan dilbilimciler Sheena Shah ve Cape Town’daki Afrika Dil Çeşitlilik Merkezi’nden Matthias Brezinger’la, Nluu dilinin alfabe ve temel dil kurallarını oluşturmak için çalıştı. Shah, “Esau’nun topluluğuyla yaptığımız çalışmalarda, bu toplulukların dillerini kendi kimlikleriyle incelediklerini ve bunun insan etkileşimi için önemli bir unsur olduğunu öğrendik” diyor. Uzmanlara göre dil yalnızca iletişim kurmaktan ibaret değil. Aynı zamanda o toplumun kültürü ve yaşam biçimi. Brezinger, “Afrika dillerini incelediğinizde; hayat, ilişkiler, maneviyat, dünya, sağlık, insanlık hakkında farklı perspektifler kurmalarına yardımcı olduklarını görebilirsiniz” diyor…

Diliniz yoksa siz de yoksunuz

Sınıfta yaklaşık 20 çocuk var ve bunların çoğu 10 yaşın altında. 16 yaşındaki Mary-Ann Prins, Esau’nun en iyi öğrencisi. O da gelecekte öğretmenlik yapmak ve dilini yaşatmak istiyor: “Bu dili öğrenmeyi çok seviyorum. Büyükbabamla ve büyükannemle bir bağ kurduğumu hissettim. Onlar bu dili konuşuyordu, ben de bugün bu dili konuşabiliyorum ve kendimi onların bir parçası olarak hissediyorum.”

Güney Afrika’da kaybolma riski taşıyan tek dil Nluu değil. Nama topluluğuna üç saat uzaklıktaki Springbok kasabasının sakinleri, dillerinin resmi dil olarak kabul edilmesi için çalışmalarda bulundu. Nama topluluğu dillerinin Güney Afrika’nın resmi dillerinden biri olarak tanınmasını istiyor. Tarih boyunca Güney Afrika’da yaygın bir kesimde konuşulmasına rağmen Nama, ülkenin 11 resmi dilinden biri olarak tanınmıyor. 95 yaşındaki Maria Damara, “Çocuklarımızın dilimizi konuşamaması çok üzücü. Çocuklarımın, büyükanne ve büyükbabalarıyla hiçbir zaman iletişim kuramayacaklarını bilmek kalbimi kırıyor. Kültürümüze ne olacak” diye soruyor. Topluluk lideri 56 yaşındaki Wiela Beker, şunları ifade ediyor: “Eğer diliniz yoksa hiçbir şeyiniz yok, şimdi sizin için İngilizce konuşuyorum, ancak İngiliz değilim. Kendi dilimi konuşmak istiyorum, çünkü bu benim. Bu konu hakkında bir şey yapmazsak kültürümüz ölecek, dilimiz için savaşırken aynı zamanda kültürümüz için de savaşıyoruz.”

Upington

EN SON EKLENENLER