Melodi melodi Rojava

Farklı tarzda ürettiği eserlerle dinleyicilerin beğenisini kazanan müzisyen Mehmûd Berazî, “Bu toprakların ruhunda yaratılan devrime, direnişin müziğiyle yanıt vermek gerekiyordu. Rojava’da gerçekleşen destansı direnişi sanatla kalıcılaştırmak istedik” dedi. 

BİLAL GÜNDEM / AMED

Farklı müzik tarzıyla dikkatleri üzerine çeken ve birçok kişinin “Bu sanatçı kim?” diye sorduğu müzisyen ve aranjör Mehmûd Berazî, Kuzey-Doğu Suriye’de sanat çalışmalarına sürdürüyor. Birçok dijital medya platformunda ürettiği eserleri dinleyiciyle buluşturan Berazî, hem geleneksel Kürtçe ezgileri kendi tarzıyla aranje ediyor hem de yeni ürünlerle dinleyicilerin beğenisini topluyor. Berazî, eserlerini geleneksel tınılar ile birleştiriyor ve dinleyenlerin susuzluğunu dindiriyor.

Melodi, ses, edebiyat ve içerik

Melodinin Kürt müziğinde sürekli önde olduğunu dile getiren Berazî, ancak genel atmosfer ve çevreden kaynaklı bu melodinin öne çıkamadığını ve bunun harmanlanarak ortaya çıkabileceğini gördüğünü belirterek, “Örneğin bir bahçeye gidiyorsun, içinde yetişen gülü, otlar ve ağaç dallarının gölgesinden kaynaklı göremiyorsun. Yukarıda anlatmak istediğim örnek de bu bahçe ve gül örneğine benziyor. Kürt bir dengbêji modern imkanlarla buluşturmak böyledir” dedi. Berazî bunun için de melodi, ses, edebiyat ve içeriğin birlikte kullanılması gerektiğini söyledi.

Film müziklerine yönelim zayıf

Müziğin farklı ses ve renklerin rolünü de üstlenmesi gerektiğini söyleyen Berazî, tekniğin gelişmesiyle birlikte müziğin rolünün arttığını belirtti. Yaptıkları müzikleri bazı filmlerde kullandıklarını da aktaran Berazî, Kürt sinemacıların bu anlamda geri kaldıklarını, Kürt müzisyenlerin bu alana yönlendirilmediğine dikkat çekti. Berazî, bu çalışmanın kurumsallaşması gerektiğini ve bu anlamda Kuzey ve Doğu Suriye’de çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi.

Direnişin müziği ile yanıt vermek gerekiyordu

Kuzey ve Doğu Suriye’de halkların gerçekleştirdiği devrim sürecine dikkat çeken Berazî, şunları söyledi: “Bu devrim ses verdi. Sadece Kürdistan’da değil, tüm dünyaya yankı buldu. Bu devrim beraberinde dünya genelinde değişim getirdi. Siyasi, askeri, toplumsal kanallar olmak üzere Kürdistan’da yaşayan tüm toplumları dünyaya tanıttı. Bize göre en uygun tarz, devrimle birlikte bu halkın kültür ve sanatını, değerlerini tanıtmaktır. Efsanevi bir sanat destanı var. Bu devrim ve sistem en üst seviyeye çıkarılacak bir sanata layıktır. Bu olağanüstü aşama ve ödenen büyük bedeller sadece haberlere dayandırılmamalı. Rojava’da gerçekleşen direniş destanlarını sanatla kalıcılaştırmak istedik. Kendi boyuna göre bir fistan giydirmek istedik. Bunu yaparken de eserleri bu evrensel devrimin ruhuna göre yapmaya çalıştık. Bu eserlerin de yine bu toplumun sanatçıları tarafından yapılmalı ki devrime katılan herkesin eseri haline dönüşebilsin. Bu toprakların ruhunda yaratılan devrime, direnişin müziğiyle yanıt vermek gerekiyordu. Rojava devrimi siyasi soykırıma ve tüm toplumsal değerlerin yok saymasına cevap oldu. Sanatsal devrimin de gelişebilmesi açısında bilimsel ve akademik kurumlara ihtiyaç vardı. Rojava’daki devrim ardından kurulan Demokratik Özerklik sistemi, sanat ve kültür alanında kurumların açılmasına ve geliştirmesine yardımcı oldu.”

Mehmûd Berazî kimdir?  

1983 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’nin Serêkaniyê kentinde dünyaya geldi. Aslen Kobanêli olan Berazî, 1994 yılında müzik serüveni başladı. Konservatuarda okumayan Berazî bu alanda birçok özel ders aldı. Berazî, bir dönem Batman Belediyesi bünyesinde kurulan Hasankeyf Orkestrası’nda da aranjörlük yaptı. Şimdi Kuzey-Doğu Suriye’de sanatsal çalışmalarına devam ediyor.

EN SON EKLENENLER