Kurulduğu ilk günden itibaren savaş cephelerinde öğrendiği gazetecilik ile Kuzey Suriye’nin sesi olan Hawar Haber Ajansı, 6 kişi ile başladığı yolculuğa 100 kişi ile devam ettiriyor
Kuzey Suriye Demokratik Federasyonunda yayın yapan ve Rojava Devrimi’nin ilk meyvelerinden olan Hawar Haber Ajansı (ANHA) yaklaşık 5 yıldır, Kobanê direnişi, Girê Spî, Hesekê, Minbic, Şedadê, Rakka, Dêra Zor operasyonlarında bir çok çalışanını yitirerek dünyaya savaş cephesinden haber geçiyor. 1 Mart 2013 tarihinde Cizîr bölgesi Qamişlo Kantonu’nda kuruluşunu ilan eden ajans, her geçen gün büyüyerek özgürlüğün sesi olmaya devam ediyor.
Devrimle paralel gelişen ANHA
Til Koçer savaşında haber takibinde yaralanan ajansın Arapça Editörü Ekrem Berekat, özgürleşen Rakka kent merkezindeki El Neim meydanında boynundaki kamerası ile ANHA’yı Mezopotamya Ajansı’ndan Erdoğan Altan’a anlattı. Ajansın kuruluşundan bu yana çalışmaların içinde olduğunu belirten Berekat, “ilk haberlerinin Baas Rejimi’nden özgürleştirilen Rimêlan olduğunu” söyledi. Özgür Basın geleneğinden geldiklerini ve başlangıçta Rojava’nın Cizir, Kobanê ve Efrîn kantonlarında dar imkanlar ile örgütlendiklerini hatırlatan Berekat, “devrimle paralel geliştiklerini, teknik malzemeden tutalım, eğitim konusunda da eksikleri tamamlamaya çalıştıklarını” ifade etti.
‘Rojava’daki tüm halkların sesi olduk’
Rojava Kürdistan’daki tüm halklarının sesi, kültürlerinin yansıtıcı olan ANHA’nın askeri, siyasi, toplumsal, ekonomik sorunları gündeme taşıdığını aktaran Berekat, “2014, 2015 yılında 10’u aşkın büro ile Rojava Devrimi’ne cevap olmaya çalıştık. 6-7 çalışan ile başladığımız basın faaliyetleri şimdi yaklaşık 100 muhabir ile devam ediyor. Rejim Kurdi bir basın faaliyetine izin vermiyordu. Bu sebeple bizim çalışmamız ilktir. Başladığımız gibi de savaş ile ile karşılaştık. Savaş gazeteciliği yaparken de öğrenebileceğimiz temel konuları ertelemek zorunda kaldık. YPG, YPJ, QSD derken savaş cephelerinde gazetecilik yaptık” diye konuştu.
‘Özgürlük arayışını yansıttık’
Kalem, kamera ve makineleri ile Kuzey Suriye halklarının özgürlük mücadelesini dünya gündemine taşımayı başardıklarını dile getiren Berekat, şöyle devam etti: “Bu uğurda son Dêra Zor operasyonunda Delil Şan İbiş ve Hogir Muhamed arkadaşlarımızı şehit verdik. Hiç birimiz şahsi çıkarlarımızı öncelemedik. Hepimiz Rojava Devrimi’ni yansıtmak ve halkın ihtiyaçlarına cevap olmak gayesi taşıdık. Savaşçılar silah taşırken, bizde kameralarımızla aynı cephelerde durduk ve özgürlük arayışını yansıttık. Bu uğurda çok sayıda da yaralı verdik. Serêkaniyê savaşında Cihad Roj, Til Koçer savaşında ben, Efrin’de Kendal Şêxo arkadaşlarımız yaralandı.”
‘Rakka’yı duyurduk’
Amaçlarının Kuzey Suriye Devrimi’ne cevap olmak olduğunu belirten Berekat, “Halkımızın tamamı direniyor ise bize de direnmek düşer. Bu sebeple her savaş alanında bulunmayı görev bildik. Şimdi DAİŞ’in başkenti Rakka’dayım. Benim için büyük mutluluk. Ajans olarak Rakka’nın özgürlüğünü dünyaya taşıdık. Bundan daha büyük mutluluk olamaz. Söz vermişiz, halkımızın sesi olacak ve şehit arkadaşlarımızın kalemini yerde bırakmayacağız” diye konuştu.