“Mutlaka ben izlemeliyim arkadaşlar” diyerek gittiği haberde, gözaltına alındıktan sonra polislerce dövülerek öldürülen Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe’nin ölümünün üzerinden 21 yıl geçti. 8 Ocak 1996’da İstanbul Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen tutukluların cenaze haberini takip etmek için Alibeyköy’e gitmişti Metin Göktepe. Ancak, “Sarı Basın Kartı” olmadığı gerekçesiyle ilçeye sokulmadı. Haberi izlemekte “ısrarcı” davranınca da, gözaltına alındı ve bine yakın insanla birlikte Eyüp Kapalı Spor Salonu’na götürüldü. Göktepe, burada “gazeteciye özel muamele” denilerek polislerin şiddetli cop darbeleriyle dövülerek öldürüldü.
Polis afla çıktı
Göktepe’nin ölümü büyük yankı uyandırdı. Dönemin İçişleri Bakanı Teoman Ünüsan, 11 Ocak 1996 günü 32. Gün Programı’nda, “Konuyla ilgili tam bilgim yok. Ancak son gelen bilgiler Metin Göktepe’nin duvardan düşerek öldüğü şeklindedir” diye bir açıklama yaptı. Duvardan düştüğü iddia edilen Göktepe’nin daha sonra kamuoyu baskısıyla gözaltında dövülerek öldürüldüğü kabul edildi. 4 yıl süren davadan ceza alan polislerin cezaevinde kalması uzun sürmedi. Kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ diye bilinen afla şartlı tahliyeden yararlanan polisler, toplam 1 yıl 8 ay cezaevinde kaldı. Cumartesi Anneleri’nin eylemi, hakları gasp edilen işçiler, hak ihlaline uğrayan yurttaşlarla ilgili haberlerde elinde fotoğraf makinesi ile kalem ve not defterini eksik etmeyen Göktepe, haberciliğindeki ısrarı ile gazetecilerin gönlünde yaşamaya devam ediyor.
İSTANBUL