SZ: Trump’ın Rusya ikilemi

Süddeutsche Zeitung, TBMM Anayasa Komisyonu’ndan geçen anayasa değişiklik teklifini konu alıyor yorumunda. 

“Recep Tayyip Erdoğan, ‘Türkiye’nin kabusu olarak görülen zayıf koalisyon hükümetlerini sadece başkanlık sisteminin önleyebileceği’ teziyle epey yol katetti ve planları Anayasa Komisyonu’ndan geçti. Şimdi parlamentodan da geçmesi gerekiyor. Parlamento da onaylarsa son kararı halk verecek. Geriye sadece halkın, istikrar yalanının arkasında ne olduğunu görebilmesi umudu kalıyor.”  

ABD’nin, Başkanlık seçim kampanyaları sürecinde çeşitli kurum ve kişilere Rusya tarafından siber saldırı düzenlendiği gerekçesiyle yaptırım kararı alması iki ülke ilişkilerini gerdi. ABD Başkanı Barack Obama’nın 35 Rus diplomatı sınır dışı etme kararını Stuttgarter Zeitung müstakbel başkan Donald Trump açısından ele alıyor ve Trump’ın yaptırımlar konusunda ikilemde kalacağı yorumunu yapıyor:

“Barack Obama Rusya’ya yaptırım kararıyla, görevi devralacak olan Trump’ı bir kez daha güç duruma düşürdü. Eğer Cumhuriyetçi Trump bu yaptırım kararını hemen geri alacak olursa Amerikalıların asabını bozabilir.  Kendi partisindekilerin bu konuda yaptığı açıklamalara bakınca onlar da buna müsamaha etmeyeceklerdir. Trump’ın yaptırımları aynen sürdürmesi ise seçimleri Rus siber saldırılarının yardımıyla kazandığının bir nevi itirafı olarak değerlendirilebilir.”

Süddeutsche Zeitung aynı konudaki yorumunda Rusya’ya yönelik yaptırımların Başkan Obama’nın Trump’a karşı bir taktiği olabileceği görüşünde: 

 “Demokrat partili ABD Başkanı Barack Obama, Rusya‘ya yaptırım uyguluyor. Cumhuriyetçiler ise bunu doğru bulup alkışlamakla kalmıyor, hatta Vladimir Putin’in başkanlık seçim kampanyalarına sözde müdahalesinin daha da sert bir şekilde cezalandırılmasını istiyor. Eğer bunun ardında partiler üstü bir strateji varsa, o zaman şapka çıkarmak gerek. Çünkü Obama’nın kararı, geleceğin başkanı Donald Trump’ın Amerika ve Batı’nın Rusya’ya yönelik çıkarlarından taviz vermesini, siyasi çizgide köklü değişikliklere gitmesini güçleştirecektir.”       

Geçtiğimiz yıl Köln Katedrali ve ana tren garı yakınındaki yeni yıl kutlamalarında yaşanan taciz olaylarından sonra kent yönetimi bu yıl geniş güvenlik önlemleri aldı. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi şu yorumu yapıyor:

“Devlet vatandaşlarının güvenini yeniden kazanmak zorunda. Bu yüzden de Köln Katedrali etrafında insana aşırıymış gibi gelen muazzam bir polis kalabalığı mevcut. Aslında bu çok doğal. Sorumlular geçen yıldan akıllarda kalan korkutucu kareleri aynı oranda korkutucu karelerle düzeltmeye çalışıyor. Bu güç gösterisi 2017’de yerini günlük yaşamda güven hissine bırakmalı. Yoksa bu sembol anlamını yitirir.”    

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Karahan   

 

EN SON EKLENENLER