HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Suroyo TV’nin davetlisi olarak Seyfo Soykırımı konusunda yapılan toplantılara katılmak için geldiği Stockholm’un Södertälje ilçesinde Asuri-Süryani kuruluş ve örgütleriyle bir dizi temaslarda bulundu.
30 bini aşkın Süryani’nin yaşadığı Södertälje ilçesinde Süryani Kilisesi’nde düzenlenen bir ayine katıldı. Ayinde Süryani din insanları, HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın kendileriyle birlikte ayine katılmasından dolayı teşekkür etti.
Beştaş, ayinden sonra da Kilise Heyeti ile bir araya geldi. Kilise Heyeti Başkanı Yılmaz Bisi, Kilise Kadın Kolları Başkanı ve Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef’in bulunduğu toplantıda Bisi, HDP’nin tüm halklara eşit davranan tutumunu beğendiklerini, HDP sayesinde ülkede demokratikleşmenin gerçekleşeceğini düşündüklerini söyledi.
Beştaş, HDP’nin Türkiye’de yaşayan tüm halklar ve çeşitli inançlardan insanların partisi olduğunu ve herkesin kendisini özgürce ifade edebildiğini ve HDP’nin Türkiye’de bunu gerçekleştirmeyi başaran ilk parti olduğunu belirtti.
Son yapılan yerel seçimlerde HDP’nin izlediği stratejiyle AKP-MHP faşizmini geriletmesinin demokrasi açısından büyük bir kazanım olduğunu belirten Beştaş “Artık hiçbir iktidar halklara eskisi gibi yaklaşamayacak” dedi.
Toplantıdan sonra heyette yer alanlarla birlikte kilise bahçesinde bulunan soykırım anıtını ziyaret etti.
Akşam saatlerinde de Suroyo TV’nin binasında düzenlenen bir halk toplantısında Asuri-Süryanilerle bir araya geldi.
KATLİAMLAR UNUTTTURULMAK İSTİYOR
Beştaş, Kürt ve Süryanilerin geçmişte ortak bir tarihe sahip oldukları 1900’lu yıllardan günümüze Türkiye’de çok büyük acı ve yıkımlarla uğradıklarını ve Türkiye’nin yapılan katliamları; 1915’i, 1937’i, Ağrı’yı Koçgiri’yi ve daha pek çok katliamı unutturma çabası içinde olduğunu söyledi.
HDP dışındaki tüm partilerin Türklük üzerine kurulu devlet refleksiyle hareket ettiklerine dikkat çeken Beştaş, “Kimlik değişiyor. Demokrat Parti, AKP, Anavatan Partisi, CHP, MHP ve İyi Parti oluyor ama belirli noktalarda, fay hatlarında, asıl yüzleşmemiz gereken meselelerde maalesef aynı dili kullanıyorlar” dedi.
BASKI, İNKAR, İMHA, VE ASİMİLASYON SÜRECİ DEVAM EDİYOR
Tüm bu partilerin Kürt, Süryani, Alevilere karşı birlik olduklarını söyleyen Beştaş “Bunlar dilini, kültürünü, inancını özgürce yaşamak isteyenlere karşılar. Hala çok yoğun bir baskı, inkar ve imha ve asimilasyon sürecinin devam ettiğini söyleyebilirim” diyerek, düzen partilerin tekçi ve diğer halkları inkar eden tutumlarına tepki gösterdi.
Türkiye Anayasası’nın herkesi Türk olarak kabul ettiğini, etnik ve dini azınlıkların kendilerini ifade etmelerinin anayasanın engeline takıldığını belirten Beştaş, şunları kaydetti:
“Sadece siyasi bir engelden bahsetmiyorum. Bir hukuk engeli de var. Türkiye bir yandan uluslararası sözleşmeleri imzalarken Avrupa İnsan Hakları, Birleşmiş Milletler, Kadın Hakları ve Çocuk Hakları sözleşmelerini imzalarken ama bunlardan hiçbirinin gereğini yerine getirmiyor… Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde çekince var. Her çocuk kendi ana diliyle yaşar. Kendi ana diliyle büyür. Türk olmayan çocukların dilleriyle, kültürleriyle yaşamasına ilişkin Türkiye, Birleşmiş Milletler sözleşmesine çekince koymuştur. Yerel Yönetimler Özerklik Şartına aynı duyguyla şerh koymuştur.”
DÜZEN PARTİLERİ SAMİMİ DEĞİL
Türkiye’de geçmişte devleti yönetenlerin zaman zaman Kürt sorunundan söz etmelerine karşın pratikte adım atmadıklarını söyledi.
Hiçbirinin samimi olmadığını vurgulayan Beştaş, “Erdoğan tek adam olarak, diktatör olarak 2002’den bu yana yönetimi elinde bulunduruyor. Son yaptığı Anayasa değişikliğiyle de Cumhurbaşkanlığı sistemi dediği aslında tek adam sistemi şu anda Türkiye’de bütün gücüyle devam ediyor” şeklinde konuştu. Çözümün tekçilik politikasından vazgeçilmesinden geçtiğinin altını çizdi.
TÜRKİYE’DE ÇOK BÜYÜK TRAVMA VE ACILAR YAŞANDI
Türkiye’de çok büyük travma ve acıların yaşandığına dikkat çeken Beştaş şunları belirtti: “1915 soykırımı gibi bir mesele var. Bununla yüzleşmemiz lazım. Bunu bir çözmemiz lazım. Dersim ve daha birçok katliam var. Bunlarla yüzleşmek sorunun çözümüne çok ciddi bir biçimde katkı sunacak. Kürt meselesi var. Türkiye’nin dörtte biri Kürt. Sen hala Kürdün dilini yasaklıyorsun. Hala kimliğini kabul etmiyorsun. Hala ana dilinde eğitim alamıyor. 7 tane parti kapattın. Tüm bunları çözmemiz lazım. İnanca devletin karışmaması lazım. Devletin inancı olmaz. Devletin dini olmaz. Türkiye’de tek bir makbul vatandaş var. Türk, Sünni, Müslüman ve erkek olacak. Böyleysen makbul vatandaşsın. Kürtsen değilsin. Kadınsan değilsin. Ermeni isen değilsin. Süryani isen değilsin.”
HDP TÜM HALKLARIN PARTİSİDİR
Beştaş konuşmasının ardından da soruları yanıtladı. Katılımcıların bazıları, Ermeni ve Süryanilerin Türkiye tarihinde ilk kez HDP sayesinde temsilcilerini parlamentoya göndermelerine rağmen HDP’ye karşı çekimser davranmalarını ve “HDP bize acaba taktiksel mi yaklaşıyor?” kaygısı taşımalarını nasıl değerlendirdiği sorusunu şöyle yanıtladı.
“HDP olarak biz bu konuda gerçekten samimiyiz. HDP Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Arapların partisi değil. HDP hepimizin partisidir. Bir tek kimlik ve halkın partisi değil. Biz Türkiye partisiyiz… Bizim programımız, ilkelerimiz ve anayasa taslağımız var. 2011 yılında ben Anayasa Komisyonu Başkanıydım. 2 yıl biz, bir masada anayasa tartıştık. On binlerce sayfa dokümantasyon var. Sizin dediklerinizi o masada savunduk. Biz bunu siyaseten yapmıyoruz. Oy versinler veya bizi desteklesinler diye bir kaygımız yok.”
Beştaş, Süryanilerde siyasete karşı bir çekingenlik olduğunu, toplantı ve eylemlere katılmakta ve parti yönetimlerinde yer almakta isteksiz davrandıklarını gözlemlediğini belirterek “Ortada yaşanan büyük bir travma var. Travmalar karşılaştırılmaz ama hepimizin travması var. Bu travmalarla başa çıkabilmemiz için mücadele etmemiz gerekir. Süryani dostlarımızın da o tarihsel arka plandan kaynaklı, belki ailevi yapıdan, belki kaygılardan dolayı katılımları güçlü değil… Bir içe kapanma hali var” dedi.
