TSK’nin Habur Sınır Kapısı’nda başlattığı askeri tatbikat ve savaş kışkırtıcılığına ilişkin EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, HDP eski milletvekili avukat Hasip Kaplan ve Türkiye Barış Meclisi Sözcüsü Hakan Tahmaz değerlendirmelerde bulundu
Tahmaz, savaş kışkırtıcılığının asıl nedeninin Kürtlerin kazanımlarına yönelik olduğunu belirterek, “Kürtlerin kazanımlarının kalıcılaşmasına, kurumsallaşmasına, gelişmesine izin vermemek içindir. Türkiye, Kürt karşıtlığı politikasını iç politika olmaktan çıkarttı ve bölgesel politika haline dönüştürdü” dedi. Türkiye’nin Habur Sınır Kapısı’nı kapatabileceğinin ve bunu da uzun süreli yapamayacağının altını çizen Tahmaz, şöyle devam etti: “Türkiye Habur’u kapatabilir ama kaç gün kapatacak, Rusya’da gördük. Askeri bir harekat yapabilir mi? Yapamaz çünkü Türkiye’nin başında yeteri kadar problem var. Yeni bir cephe açamaz, bu cepheyi açarsa da kaybeder. Bu nedenle milliyetçi, nefret, ırkçı, Kürt karşıtı söyleminin Türkiye’de iç yaşamı zehirleyen bir sonucu olacaktır.”
Savaşa karşı birlik
Türkiye’nin bağımsızlık referandumunu gerekçe göstererek yeniden savaş borularını çaldığını ifade eden EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan da, “AKP hükümeti kendi siyasi geleceğini güvence altına almak için bu toplumda iç çatışmalar çıkarmaktan ve olağanüstü baskıları uygulamaktan kaçınmıyor. Ortadoğu’nun savaş bataklığına bir savaş unsuru olarak katılmaktan kaçınmıyor. Bu savaş, baskı ve şiddet politikalarına karşı muhalif güçlerin ortak talepler etrafında ortak mücadele platformu içerisinde bir araya gelmesini zorunlu kılmaktadır.”
Eski milletvekilli Hasip Kaplan ise, Türkiye’nin Ortadoğu’da hep kaybettiğini belirterek, “İktidar körlük yaşıyor. İnkarcı, ırkçı, mezhepçi bir yaklaşım görüyoruz. Bu tehlikelidir. Buna karşı uyarmak da görevimizdir” şeklinde konuştu.