Yeşil Sol 1 diğer partiler 0

Adana’da aday tartışmalarını aşamayan iktidar ve muhalefet partileri sahaya inemezken, Yeşil Sol Parti çoktan sahada. Adanalılar bu durumu şöyle ifade ediyor: ‘Adana  01. Diğer partiler 0, Yeşil Sol Parti 1’

Ferhat Çelik / Sadık Topaloğlu

Mikro Türkiye olarak da tanımlanan Adana, Arap, Çerkes, Türkmen, Kürt ve daha birçok halkın yaşadığı bir kent. Tarım kenti ya da işçi kenti olarak da ifade edilen Adana’da yüzbinlerce Kürd’ün yaşadığı biliniyor. 1980’lerde ekonomik nedenlerle Kürt kentlerinden buraya göçler yaşanmaya başlarken, 1990’lı yıllar sonra bu durum farklılaştı. Köyleri yakılan onbinlerce Kürt, Adana’ya gelip yerleşti. Irkçı politikalar nedeniyle defalarca kez saldırıya uğrayan Kürtlerin hem kendini korumak hem de asimilasyona karşı direnmek için Yüreğir ilçesinin mahallelerine yerleştiği ifade ediliyor. Zaman içinde Adana’nın birçok ilçesine dağılan Kürtlerin umudu ise yakılan köylerini bir gün yeniden inşa etmek.

Kolları sıvadılar

Kente geldikleri ilk günden bu yana Kürt siyasal hareketinin etrafında kenetlenen Kürtler, bugün ise Yeşil Sol Parti’yi Meclis’e göndermek için kolları sıvadı. 1990’lı yıllardan farklı olarak bu sefer, kentin tüm renkleri (Kürt, Türk, Arap, Çerkes, Yörük, işçiler, kadınlar, çiftçiler) Yeşil Sol Parti etrafında kenetlendi. Dertler ve talepler farklılık arz etse de herkesin ağzından çıkan tek şey “Bu sefer Erdoğan’ı göndereceğiz. Ondan kurtulacağız” oluyor.

Seçimin nabzının almak için biz de kentte gidiyoruz. Seçim dönemlerinde tüm partilerin stantlarının yer aldığı İnönü Parkı’na uğruyoruz. Ne bir stant ne de farklı bir çalışma var kentin en işlek mekanında. Biraz bekledikten sonra Yeşil Sol Parti’nin seçim müziği olan “Dîsa dîsa em” şarkısı kulağımıza geliyor. Giydirilmiş bir minibüsün hoparlöründen gelen bu seçim şarkısı meydanda bulunan yurttaşlarda gözle görülür bir şekilde bir heyecan yaratırken, bazı insanlar ise yaptıkları zafer işareti ile desteklerini sunuyor.

Yeşil Sol önde

Yeşil Sol Parti’nin seçim minibüsü dışından herhangi bir partinin seçim çalışmaları ise ortada yok. Bunun nedenini ise daha sonra mahalleleri dolaştığımızda öğreniyoruz. AKP-MHP ve CHP henüz aday tartışmalarını aşmış değil. İktidarın ve muhalefetin adaylarına karşı tabandan ciddi tepkilerin olduğu ifade edilirken, partililerin bu konuda genel merkezlerine gidip bu durumu şikayet ettiği ise kulağımıza gelen bilgiler arasında. Vaziyet böyleyken aday tartışmasının yaşanmadığı Yeşil Sol Parti, bu durumu fırsata çevirip diğer partilerden günler önce sahaya inmiş durumda. Adanalıların deyimi ile “Adana  01. Diğer partiler 0, Yeşil Sol Parti 1.”

Ağaç aynı ağaç

Seçim havasına girmeyen kent merkezini terk edip mahalleleri ziyaret ediyoruz. Yeşil Sol Parti’nin tüm ilçelerde ve seçim bürolarında hummalı bir çalışma var. Partililer önce seçim büroları ya da ilçe merkezinde bir araya geliyor. Bunlardan takip ettiğimiz Yüreğir ilçe binasına kentin adayları da geliyor. Kürt sorunu, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve ekonomik krizi tartışan partililer, daha sonra seçimi tartışıyorlar. Yeşil Sol Parti’nin logosunun iyice tanıtılması gerektiği anlatılırken, yurttaşlardan birinin, “Ağaç aynı ağaç sadece yaprakları seyrelmiş” demesi gülüşmelere neden oluyor.

Mührü ağaca vurun

Türkiye’nin 41 ilinde Emek ve Özgürlük İttifakı’nın çatısı altında seçime giren Türkiye İşçi Partisi (TİP), Adana’da da seçime giriyor. Bu durum kafa karışıklığı yaratmış olacak ki, toplantıda “Peki biz kime oy vereceğiz, TİP mi Yeşil Sol mu?” diye bir soru geliyor.  Yurttaşın sorduğu bu soru uzun uzun tartışılıp tane tane anlatılıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı çatısı altında Yeşil Sol Parti ve TİP’in logolarının olduğu ama sahada aynı zamanda TİP ile tatlı bir yarışın yapıldığı ifade ediliyor. Bu nedenle TİP’e değil Yeşil Sol Parti’ye oy verilmesi gerektiği belirtilirken, yanlışlıkla TİP’e gidebilecek bir oyun bile olmaması için bunun halka anlatılması gerektiği partililer tarafından aktarılıyor. O sırada toplantıda yer alan bir partilinin “Dema ve dar dî muhra xwe li binê darêxin (ağacı gördüğünüz an onun altına mührünüzü basın)” demesi dikkat çekti.

CHP’liyim oyum Yeşil Sol’a

Kentin dört bir yanında yapılan toplantılarda tartışmalar üç aşağı beş yukarı bu olurken, sahada da Yeşil Sol Parti’nin çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Bu toplantılardan çıkan yurttaşlar ve partililer, ev ev, kırathane kırathane gezip öğrendiklerini aktarmaya başlıyor. Kıraathanelerde, partililere ve kentin adaylarına yoğun bir ilginin olduğu görülürken, CHP’li olarak kendini tanıtan bir yurttaşın, “Milletvekili seçimlerinde oyumu Yeşil Sol Parti’ye vereceğim. Cumhurbaşkanlığı için ise Kemal Kılıçdaroğlu’na vereceğim” demesi dikkat çekti. Neden Yeşil Sol Parti’ye oy verdiğini sorduğumuzda ise “Bu partinin Meclis’te bulunmasını önemsiyorum. Çünkü halkı en iyi onlar temsil ediyor” dedi ve ekledi: “CHP’ye oy veren yurttaşlara sesleniyorum. Gelin milletvekilliği seçimlerinde Yeşil Sol’a oy verin. Çünkü onlar Türkiye’nin demokrasisi için mücadele ediyor.”

Buradan ekonomik krizin an yakıcı bir şekilde hissedildiği kentin pazarlarına gidiyoruz. Davudi sesi ile kentin adaylarını tanıtan İzzet Yiğit herkesin gözdesi oluyor. Aslen Türk olan Yiğit, kendinden emin bir şekilde şu anonsu yapıyor: “Soğanın kilosunu 25 liraya biz yapmadık. Bir litre sütün kilosunu 14 liraya biz yapmadık. Tekelleri biz satmadık. Beyefendi bizim TOGG’umuz var diyor. TOGG’un ne olduğunu bilen var mı? Soğan herkese lazım. Soğanı bize söyle, soğanı. ‘Mermi kaç lira’ diyor. Biz mermiyi biliyoruz, sen bize soğanı söyle. Etin kilosu 350 lira olmuş. Bize bunu anlatın.” Hakikaten TOGG’u bilen yok. Ama soğan herkesin yürek yarası.

‘İktidar soframıza çöktü’

Halkın yüreğine dokunan Yiğit’in bu sözleri anında karşılık buluyor. Pazarda dolaşan elinde boş alışveriş sepeti olan bir anne, başlıyor beddua etmeye: “Allah belasını versin bu iktidarın. Yazın çocuklar, ben korkmuyorum gerekirse beni cezaevine atsın. Pazara gelmişim elim boş dönüyorum. Soğanı 25 liraya bize yedirenler beter olsunlar. Yiyecek ekmek bulamasınlar. Onkoloji hastasıyım ama hastaneye gidecek param yok. Pazara 100 lira ile geldim. Sadece 2 kilo soğan ile iki kilo patates alabildim. Bizi bu duruma getiren doymasın. Yeter artık, yeter. Bu iktidar defolup gitsin. Bakın soğan 25 lira olmuş. Eti bulamaz olduk. Ne istiyor bu adam bizden! Soframıza çöktü resmen. Artık yeter yeter yeter diyorum.” Halkın şikayetlerine pazar esnafının da şikayeti ekleniyor. Ellerinden bir şey gelmediğini ifade eden pazar esnafı da kurtuluşu iktidarı göndermekte görüyor.

Hesap günü

Kentin pazarlarında manzara bu iken Adanalılar tarihi seçim için gün sayıyor. “Hesap günü” olarak tanımladıkları seçimde AKP’ye tarihi bir yenilgi yaşatmak için kentin tüm sokaklarını arşınlıyorlar.

#Yeşil #Sol #diğer #partiler

EN SON EKLENENLER