450 kovan arı yok oldu, müdürlük sahte evrak düzenledi

Jeotermal Enerji Santrallerinin etkisi ile 450 kovan arısı ölen Ahmet Camuz, yetkililerin inceleme yapmadan kendi adına sahte evrak düzenleyerek, inceleme yapılmış gibi gösterdiğini ortaya çıkardı. Camuz, Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından basına konuşmaları durumunda zararlarının ödenmemesi ile tehdit edildiklerini söyledi.

Aydın’da Jeotermal Enerji Santralleri (JES) halkın yaşam alanlarını ve geçim kaynaklarını ellerinden almaya devam ediyor. JES’lerin derelere bıraktıkları metaryallerle hayvanların zehirlenmesine neden olmasının yanında, bitkilerin kurumasında ve arı ölümlerinde de etkili olduğu ileri sürülüyor. Pınardere köyünde 450 kovan arısının JES’ler nedeniyle öldüğünü aktaran Ahmet Camuz başından geçenleri anlattı.

‘ARILARIM ÖLDÜ İNCELEME YAPMADILAR’

Baba mesleği olan arıcılık ile geçimini sağlayan Camuz, Jeotermallerin saldıkları sulardan dolayı arılarının öldüğünü aktardı. Arılarının öldüğü zaman İl ve ilçe Tarım Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğunu söyleyen Camuz, “Her yere başvuruda bulundum. Benim arılarım öldüğünden dolayı gelip inceleme yapmadılar. Her gün Tarım İlçe Müdürlüğü’ne gidiyorum veya onları arıyorum. Arılarım öldü gelip ilgilenmelerini istedim kimse gelmedi. Arı ölümleri ile ilgilenen birime gittim başvurdum kimse ilgilenmedi. Her gün boşuna gidip geliyorum artık tıkandım. Gelirimiz yok. Giderimiz fazla çocuklarımın getirdikleri ile geçimimizi sağlıyoruz. Emekli değilim. Ben de artık rahatsızlaştım. Hanım iş bulursa gidiyor çalışıyor. 450 kovan arım yok oldu. Gelirim arılardandı. Şu an 6 kovanım var onlar da biz ancak kendimiz için üretiyoruz. Jeotermallerden dolayı mağduru olmuş durumdayım” şeklinde tepki gösterdi.

‘BASINA KONUŞMAZSANIZ ZARARINIZ KARŞILANIR DEDİLER’

Jeotermallerin yoğun kokusundan dolayı rahatsız olduklarını dile getiren Camuz, Aydın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından basına konuşmadıkları taktirde zararlarının karşılanacağının kendilerine söylendiğini dile getirdi. Bugüne kadar parasını almak için sustuğunu ve başvuruda bulunmadığını belirten Camuz, “Çevre Müdürü jeotermal firmasını aramış ve tamam halledeceğiz demişler. Bizi dolandırıyorlar. Vereceğiz diyorlar vermiyorlar” dedi.

‘TARIM MÜDÜRLÜĞÜ SAHTE EVRAK DÜZENLEDİ’

Efeler İlçe Tarım Müdürlüğü’nün kendisi adına sahte evrak düzenlediğini de ortaya çıkardıklarını belirten Camuz, inceleme yapıldığı ve inceleme sonucunda olumsuz bir durum tespit edilmediği yönünde hazırlandığını söyledi. Elindeki belgeyi gösteren Camuz, şöyle devam etti: “Benim hanım gittiğinde hanıma benim için bizzat kendi imzası var dediler ve benim imzamı kullanmışlar. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Cevap olumsuz oldu. Hanım ile birlikte araştırdık baktık ki müdürlükte çalışan T.K. adında biri sahte imza şeklinde evrakı düzenlemiş. Benim kendi imzam olduğuna dair ve sahte imza kullanıldığına dair dilekçe verdik. Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na yazı yazdık ve araştırıldı. Şuan soruşturma açıldı. Valilik T.K. adına dava açıldı diye bir evrak verdi. Ama ne yapacağımızı bilmiyoruz.”

‘ARILAR ÖLÜYOR KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL’

Jeotermal sahiplerinin daha fazla kazanması için kendilerinin ölüme mahkum edildiğini belirten Camuz, “Sallantı oluyor. ‘Hava boşluğu’ deniliyor. Hava boşluğu varsa ne olur bizim halimiz. Her gün 3-4 defa deprem olan bir bölge. Allah korusun bu jeotermal patlama yaparsa bizim halimiz ne olur. Jeotermal yapanlar önce gelip bize dediler ki evlere sıcak su vereceğiz. Evlerinizi sera bölgesi yapacaksınız. Evleriniz ısınacak deyip milleti böyle kandırdılar. Her şey bedava dediler. Oturuyorum ve ölümü bekliyorum. Ben de rahatsızlandım durumum sağlık açısından kötü. Amerika’da arı ölümlerinden dolayı ülke çapında alarma geçildi. Ama burada arılar ölüyor kimsenin umurunda değil. Arıların yok olması demek insanlığın yok olması demektir” dedi.

Ruken Demir – dihaber

EN SON EKLENENLER