Adalardaki atlı faytonlar yerine elektrikli fayton, tramvay ve mini tren önerisinde bulunan Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu Sözcüsü Elif Ertürk, “Bir kere binsek bir şey olmaz” düşüncesinin yanlış olduğunu ve her binenin atların zulmüne katkıda bulunduğunu söyledi.
Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin (HAKİM) raporuna göre; Adalar genelinde 272 fayton ve bu faytonlarda çalıştırılmak için ise bin 540 at bulunuyor. Faytona Binme Atlar Ölüyor Platformu Sözcüsü Elif Ertürk, yazın gelmesiyle beraber Adalar’a gelen turist artışına dikkat çekerek, bununla beraber atların durmaksızın çalıştırıldığını belirtti.
‘YORGUNLUKTAN DÜŞEN ATLAR, TEKRAR KALDIRILIP ÇALIŞTIRILIYOR’
Özellikle Büyükada’nın doğasının atların koşmasına uygun olmadığını dile getiren Ertürk, “Çok dik yokuşları var. Asfalt bir zeminde yazın sıcağını düşünün. Atları bu ortamda saatlerce çalıştırılıyorlar. 4 kişiden fazla biniyor. At yorgunluktan düşüyor” dedi. Faytonda çalıştırılırken yorgunluktan düşen atların tekrardan kaldırılarak çalıştırıldıklarını belirten Ertürk, koşarken de bir şekilde ayağı takılıp düşebildiğini ifade ederek, bu durumun atların ayağının kırılmasına neden olduğunu söyledi. Ertürk, atların bakımı külfetli olduğu için kışın bakımı zor gelen atların ormana bırakıldığının altını çizerek, “Orada hamile atların bir kısmı doğuruyor. Bir kısmı bakımsızlıktan ölüyor. Hasta ise tedavi edilmediği için ölüyor. Yazın da en çok kazalardan atlar ölüyor maalesef” dedi.
‘FAYTONDA ÇALIŞTIRILAN ATLAR 2 YIL YAŞIYOR’
Atlara yemek ve su verildiği zaman atların koşamadığını kaydeden Ertürk, koşamadığı için de bilerek yem ve su verilmediğini, bunun da başlı başına bir işkence ve sömürü biçimi olduğunu vurguladı. Atların 24 saat boyunca çalıştırıldığını dile getiren Ertürk, gece saat 03.00’te bile Büyükada’nın tepesinde faytonun çalıştığını gördüklerini kaydetti. Faytonlarla alakalı bütün yetkinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) olduğunu belirten Ertürk, ücret tarifesinin İBB Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü (UKOME ) ve atların kaldığı ahırların da İSPARK’a bağlı olduğunu söyledi.
Atların sağlık durumuna ilişkin konuşan Ertürk, “Ben hiçbir şekilde tedavi, bakım hizmeti görmedim. Yıllardır Adalar’da faytonlar var ama atlara veterinerlik ve sağlık hizmeti veren hiçbir hastane gibi bir şey dahi yok” diye belirtti. Geçtiğimiz günlerde bir “fayton çetesinin” tutuklanmasına değinen Ertürk, bu çetenin hayvanlara eziyet ettiklerinden değil de usulsüz işler yapmaktan tutuklandıklarını ifade etti. Türkiye’de hayvanlara eziyet edenlerin hiçbir şekilde ceza almadıklarından yakınan Ertürk, “Sadece bununla çok uğraşanlara biraz para cezası veriyorlar. Bir insan bir insana eziyet ettiğinde, öldürdüğünde ceza alıp hapse giriliyor. Ama hayvanlara karşı işlenen suçlarda maalesef hiçbir karşılığı yok. Ülkemizde hayvan hakları kanunu çok eksiktir” diye kaydetti. Atların kedi ve köpeklerden daha hassas hayvanlar olduğunu belirten Ertürk, normal bir atın ömrü 25-30 yıl iken faytonlarda çalıştırılan atların ömrünün ise sadece 2 yıl olduğunu vurguladı.
‘ATLAR KİMSEYE PARA KAZANDIRMAK ZORUNDA DEĞİL’
Atların Adalar’da çektiği bu eziyetlerin sona ermesi için faytonların kaldırılması gerektiğini belirten Ertürk, “Yıllardan beri şartların düzeltilmesi, bakımlarının yapılması istendi. Hiçbir şekilde çözüme ulaşmadı. Aksine daha da kötüye gitti. Bireysel olarak da ben bir canlının bir canlıya hizmetini kabul etmiyorum. Hayvanların tamamen doğada özgür yaşamasını savunuyorum. O yüzden de atlar hiçbir şekilde insanlara hizmet etmek zorunda değil. Birilerine para kazandırmak zorunda değil. Faytonların kaldırılmasını istiyoruz” dedi.
‘ALTERNATİF ULAŞIM SAĞLANABİLİR’
Elektrikli fayton, mini tren, tramvay gibi ulaşım araçlarının faytona alternatif olarak kullanılması gerektiğine dikkat çeken Ertürk, “Birkaç yıl önce İBB tarafından tramvay ile ulaşım yapılması gündeme geldi. Fakat faytoncuların karşı çıkması üzerine belediye geri adım attı” diye konuştu. Bu hizmetlerin yapılmasının zor olmadığını kaydeden Ertürk, “Faytonlar kaldırıldıktan sonra da mevcutta kalan atlar, adanın bir yerinde emekliye ayrılabilir. Barınak gibi bir tesise veterinerlik hizmetinin de verildiği bir tesiste atlar sonuna kadar kalabilirler. Ellerinde Büyükşehir’in bir sürü kaynağı var. Kaynaklarını har vurup harman savurabiliyorlar. Bakıyorsunuz her yere saçma sapan çiçekler ekiyorlar. Buralara milyon dolarlar harcıyorlar” ifadelerini kullandı.
İnsanlara faytonlara binmemeleri çağrısı yapan Ertürk, “Adaların doğası zaten çok güzel. Gittiklerinde yürüyüş yapıp gezebilirler ya da bisiklete binebilirler. ‘Bir kere binsek bir şey olmaz’ gibi bir şey düşünmemelerini istiyorum. Çünkü her binen insan aslında atların zulmüne katkıda bulunmuş oluyor. O yüzden faytona binme atlar ölüyor diyorum” diye konuştu.
Sadiye Eser / Muhammed Doğru – dihaber