‘Hevsel bizimdir, bizim olan bizde kalsın’

Kürtçede başka yoktur, kalmamış anlamında kullanılan ‘Hêw’ kelimesi Hevsel’e dair en güzel anlatım olmakla birlikte bu talan sürecinin de ruhunu anlatmaktadır. Bundandır ki Hevsel Bahçeleri, tarihi 8 bin yıl öncesine giden, sekiz bin yıl boyunca bir şehri besleyen, tek tanrılı dinlerde kutsal kabul edilen Dicle Nehri üzerinde bulunan, halkın mesire ve nefes alma alanı olan, duyarlı kesimlerce koruma altına alınan, Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girebilen, canlı birçok türe ev sahipliği yapan şehrin bahçesi olan alandır. Gelin görün ki “Kapitalizm gölgesini satamadığı ağacı keser.’’ Hevsel Bahçeleri, Marks’ın bu sözünü boşa çıkarmayacak birçok örnekle doludur ne yazık ki. Tarım, Kültür, Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca gah koruma altına alınmış, gah ranta açılmaya çalışılmıştır. Hevsel’le ilgili, Tarım Bakanlığının birlikler kurarak sulama kanalları yoluyla Hevsel’e su getirme çalışması başlatılmıştı. O dönemde sulama birliklerine para aktarıldığı halde, su gelmediği gibi kimse o paranın ne olduğunu da bilmemektedir.

En az Kırklar Dağı konaklarının vadide yarattığı tahribat kadar, balık çiftliklerinin kum ocağı ruhsatı altında işgal ve dolgu ile Hevsel’in tahrip edilmesi kabul edilebilir değildir. Kum ocaklarının yarattığı tahribatlardan dolayı dünyaca ünlü “Diyarbakır karpuzu” üretimi tamamen bitti, daha önce birçok ailenin geçim kaynağı olan balıkçılık bitme noktasına geldi. Dicle Üniversitesi sınırları içinde, bataklık kurutma gerekçesiyle 30 ile 50 yaş aralığında olan yaklaşık 7 bin adet doğal yolla yetişmiş kara kavak ve kara söğüt ağacını keserek yandaşlarına tesis kurulacak alan yaratmaya çalıştılar. Organize sanayi atık suları, canlı hayvan pazarı atık suları ve Sur ilçesinin atık sularının bir kısmı Dicle Nehri’ne drene edilmektedir. Silvan Köprüsü’nün solundan başlayarak Çarıklı’ya kadar olan vadi yatağı hafriyatlar ile doldurularak geri dönüşü imkânsız katliama sebep oldu ve bu dolgu yapılan alanlar işgalcilerce talan edildi. Unesco koruyamaz ya da korumazsa biz sahip çıkalım, Hevsel Bahçeleri’nin hepimizin, ellerimizden kayıp gitmesine talana açılmasına izin vermeyelim. Kum ocaklarına, balık çiftliklerine, HES’lere, imara, işgale, talana açılmasına bugüne kadar engel olduk ve olabiliriz. Hevsel bizimdir, bizim olan bizde kalsın…

Güner Yanlıç

Amed Ekoloji Derneği

EN SON EKLENENLER