Hikayesi yarım kalanlar

Nurdağı Mezarlığı ilçenin yaşadığı afeti özetliyor. Mezarlık, bırakılan gelinlik, ayakkabı, cips ile yarım kalan hikayeleri anlatıyor

Deprem öncesi 42 bin nüfusa sahip Dîlok’un Nurdağı ilçesi, nüfusunun yaklaşık 3’te birini yitirdi. Depremin 23’üncü gününde sokaklarda az sayıda kalan Nurdağılılardan her biri, en az bir kaç yakını yaşamını yitirmiş. İlçe çöken binaların kaldırılan enkazlarından çıkan toz bulutunun içerisine hapsolurken, Şair Edip Cansever’in, “Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar ve dağılmış pazar yerlerine memleket” dizeleri ilçeyi tarif ediyor.

Çocuklara ait eşyalar

Depremden sağ kurtulanların göç ettiği “Pazaryeri”, şimdilerde gidecek başka bir yeri olmayanlara yurt olmaya çalışıyor. İlçede birçok kişi, hala enkaz altında olan yüzlerce insan olduğunu, ölüme alışmak istemediklerini, gidenlerin her an dönme umudunu taşıdıklarını söylüyor. Çaresizliğin kol gezdiği ilçenin sokaklarında, enkazların birçoğu olduğu gibi duruyor. Enkazların arasına sıkışmış aile fotoğrafları, çocuklara ait eşyalar ve oyuncaklar olduğu yerde duruyor. Oyuncaklarıyla enkaz altında kalanlarına tanık olunan ilçe çocukları bir yana, göç yollarına düşürülen çocukların rehabilitasyonu soru işareti olarak duruyor.

Mezarlık anlatıyor

Nurdağı Mezarlığı da ilçenin yaşadığı afeti özetliyor. Depremde yaşamını yitirenlerin getirildiği bu mezarlıkta, cansız bedenleri bekleyen hazır boş çukurlar ve isimsiz numaralandırılmış mezarlar karşılıyor gelenleri. İsimlerin numara olduğu mezarlıkta, üzeri beyaz bir gelinlik ile çevrelenmiş mezar dikkat çekiyor. Gelinlikli mezarda da isim yerine numaralandırma seçilmiş, ancak evlenmeye hazırlanan bir kadının hikayesinin yarım kaldığı anlaşılıyor. Az ötesinde ise başucuna bir ayakkabı bırakılan başka bir mezar. Bu mezar yastığının kenarına yeni aldığı ayakkabısını koyup bayram sabahına uyanan bir çocuğun görüntüsünü anımsatıyor. Küçük bir çocuğa ait mezarın baş kısmına bir cips bırakılmış.

Haber: İbrahim Irmak / Dîlok – MA

#Hikayesi #yarım #kalanlar

EN SON EKLENENLER