Bir gece yarısı çıkarılan KHK ile ihraç edilen SES Batman Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Yurtsever ile eşi SES Yönetim Kurulu üyesi Nuriye Yurtsever, çiçek dükkanı açtı.
Olağanüstü Hâl (OHAL) sonrası yayımlanan aynı Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilen Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Batman Şubesi Eşbaşkanı Mustafa Yurtsever ve SES Batman Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Nuriye Yurtsever çifti 23 yıldır hem kamu emekçisi hem de sendikal faaliyetlerde bulunuyordu. Üç çocuğu olan Yurtsever çifti, “Emek Çiçekçi” adını verdikleri ve türlü türlü çiçeklerin olduğu bir dükkan açtı. Açılan dükkanın mücadelenin bir başlangıcı olduğunu belirten Yurtsever çifti, “16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında halk AKP’nin bölgede uyguladığı politikaya ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı oylamasıdır. Dolayısıyla biz ‘Hayır’ diyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘KAMU YARARINA OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN ‘HAYIR’ DİYECEĞİZ’
Herhangi bir somut gerekçe gösterilmeden ihraç edildiği söyleyen 23 yıllık ebe Nuriye Yurtsever, “Sadece kamu yararına olmayan guruplarla birlikte olduğumuzu söyleyerek ihraç edildik. 23 yıllık kamu emekçisiydim. Biz kamu yararına olduğu yönünde oyumuzu kullanacağız ve bu yüzden oyumuz ‘Hayır’ olacak. Çünkü mevcut siyasi iktidarın iktidar olmaktan çıkıp tek adam rejimindeki bir diktatörlüğe evirildiği ortadadır” diye konuştu.
‘SİSTEMİN KOŞULLARINI ZORLAYARAK VAR OLMAYA ÇALIŞMAK MÜMKÜN’
“Sistem bizi varlığının dışına itse bile bu sisteme dahil olmadan da hayat mücadelesinin devam edecektir” diyen Nuriye Yurtsever, “Mevcut sistem dışında mücadele etmek için farklı yerler ve alternatifler var. Buranın ismi bir dükkan ve sadece bizim değil. Bizim gibi ihraç edilen öğretmen ve sağlık emekçisi arkadaşlarımız için bir umut olmasını istiyoruz. Burada o yüzden başarılı olmak zorunda olduğumuzu ve mücadele etmek zorunda olduğumuzun farkındayız. Demek ki sadece sistem içerinde var olmak gerekmiyormuş sistemin koşullarını zorlayarak da var olmaya çalışmak mümkün oluyormuş” şeklinde konuştu
‘DEMOKRATİK BİR YAŞAMI SAVUNDUĞUMUZ İÇİN İHRAÇ EDİLDİK’
İhraç edilen 22 yıllık Anestezi Teknikeri Mustafa Yurtsever ise “Sağlıkçı kimliğimizden kaynaklı savaşın sağlık açısından bir yıkım aracı olduğunu dillendirdik. Savaşa karşı barışı ve demokratik bir yaşamı savunuyorduk. Son zamanlarda bölgemizde oluşturulan ablukalarla birlikte yaşatılan vahşetleri kamuoyuna duyurma noktasında sendika olarak defalarca girişimlerimiz oldu. İhraç gerekçemiz Kürdistan’da yürütülen savaşa karşı göstermiş olduğumuz net duruşa sahip olmamızdan kaynaklanıyor. Bu ihraçları sürdürürken AKP hükümetinin 15 yıldır sürdürdüğü temel politikası toplumu, bireyleri açlık ve yoksullukla terbiye etmeydi. Tüm bunları topladığımızda ihraç gerekçelerimizin bunlar olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
‘AKP’NİN TOPLUM İÇİNDEKİ ALGISINI YIKTIK’
AK Parti’nin kendisinden başka hiçbir rengi ve düşünceyi kabul etmediğini söyleyen Yurtsever, “AKP’nin bu politikalarının bizi yıldırmayacağını ve bize diz çöktürtmeyeceğine inanıyorduk ve bugün açtığımız bu iş yerinin amacı da budur. Seyit Rıza’nın dediği gibi diz çökmememiz kendilerine dert oldu ve dert olmaya devam edecektir. AKP’nin toplum içerisinde ‘ben olmazsam, devlet olmazsa toplum ve bireyler yaşamını sürdüremez’ algısını da bu yolla boşa çıkardık ve her zaman bir alternatifimizin olduğunu gösterdik” dedi.
‘DEVLET MEMURLUĞU AYAKLARIMIZDA PRANGAYDI’
Devlet memurluğunun ayaklarında pranga olduğunu söyleyen Yurtsever, “Siyaset yapmamızın önünde bir engel aracı ve bir soruşturma aracı olarak çıkıyordu. Bu pranga AKP eliyle ayağımızdan söküldü. Mücadele alanımız genişledi. Emek alanında mücadele veriyorduk şimdi ise hem emek alanında, hem siyasi alanda hem de toplumsal alanda mücadele vereceğiz. Biz de bu fırsatı avantaja çevireceğiz ve mücadelenin her koşulunda yer alacağız” diye belirtti.
‘AKP’NİN BÖLGEDE UYGULADIĞI POLİTİKAYA ‘EVET’ Mİ ‘HAYIR’ MI OYLAMASIDIR’
16 Nisan’da yapılacak halk oylamasında ‘Hayır’ oyu kullanacağını ifade eden Yurtsever, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu halk oylaması AKP’nin bölgede uyguladığı politikaya ‘Evet’ mi ‘Hayır’ mı oylamasıdır. Ben de bir emekçi olarak ihraç olmamış olsaydım da binlerce kez ‘Hayır’ derdim. AKP’ye sen Kürdistan’da faşizmi uyguladın, biz de Kürdistan’daki bu faşizm politikalarına ‘Hayır’ diyoruz. Bu çiçek evi gibi içinde türlü türlü çiçeklerin olduğu ve bütün renklerin bir yaşam istiyoruz. Dolayısıyla eğer bugün ‘Hayır’ demezsek yarın ‘Evet’ veya ‘Hayır’ deme şansımız bile olmayacaktır. Bu ilk ve son bir sistemdir. Bu yüzden net bir tavır ortaya koymamız gerekir.”