IŞİD Çocukları: Dünya Kutlarken Onlar Yas Tutuyor

Musul’un dışında bir çöl kampında yedi çocuğunu yalnız başına büyüten Hasibe, babası ölen çocuklarının kendilerini yalnız hissettiklerini, diğer çocukların onları ‘babanız teröristti’ diyerek dövdüğünü anlatıyor.

Hasibe’nin kocası IŞİD savaşçısı olmakla suçlanıyor. Hasibe kocası öldü mü yoksa hapiste mi bilmiyor. 12 yaşındaki oğlu Abdul Kerim küçük bir el arabasıyla eşya taşıyarak ailenin geçimini sağlıyor. En iyi gününde Abdül Kerim’in kazancı 2 doları buluyor. Bu, ailenin tek geliri.

Abdül Kerim IŞİD savaşçısı olmakla suçlanan, babası tutuklanan ya da ölen binlerce çocuktan yalnızca biri. Dünya onların arkasından kutlama yaparken bu çocuklar babalarının yasını tutuyor.

“Onlara sabırlı olmalarını ve gerisini Allah’a havale etmelerini söylüyorum. Diğer çocuklar babanız hakkında size yalan söylüyor diyorum ve kavga etmemelerini tembihliyorum” diye anlatıyor Hasibe.

Yine de Hasibe, çocuklarının toplum tarafından dışlanan eğitimsiz bireyler olmasından ve öfkeyle büyümelerinden endişe ediyor.

Hasibe kocasının IŞİD için savaşıp savaşmadığını bilmiyor, tek bildiği çocukların onu sevgi dolu bir baba olarak gördüğü.

Hasibe’nin en büyük çocuğu, bilinmeyen zihinsel bir hastalıkla pençeleşen 13 yaşındaki Mübarek, “Birlikte el arabamıza koyduğumuz eşyaları satardık. Hayat o zaman eğlenceliydi” diye anlatıyor.

Akıl değil can sağlığı öncelikli

Irak’ta bunlar gibi yüzbinlerce çocuk savaş nedeniyle travma yaşıyor. Yetkililer ve yardım örgütleri bu çocuklar için okulları yeniden inşa etmek ve zihin sağlığını koruma programları geliştirmek için uğraşıyor. Ancak IŞİD savaşçılarının çocuklarını tedavi edecek özel programlar yok denecek kadar az.

Yardım çalışanlarına göre öncelikli olan evlerinden kaçan ve kamplara sığınan ailelere yeterli yiyecek, barınma ve acil sağlık hizmetleri sağlamak.

Kamplardaki ailelerin çoğunu komşular, yerel liderler ya da IŞİD kurbanları tarafından evlerinden kovulan IŞİD savaşçılarının eşleri ve çocukları oluşturuyor.

Irak’ın kuzeyinde Uluslararası Göç Örgütü için çalışan Ardalan Maruf, IŞİD savaşçılarının çocuklarına özel olarak oluşturulacak programların onlar için iyilikten çok kötülük anlamına geleceğini söylüyor. Zira bölgede birçok grup IŞİD destekçilerinden intikam almak istiyor.

Maruf’a göre özel programlar istenmeyen şekilde dikkat çekebilir. Dışardan bakıldığında bunlar yerlerinden olmuş aileler için kurulan kamplardan ziyade IŞİD kampları olarak algılanabilir.

Maruf, şimdi bile bazı tehditler olduğunu söylüyor.

Bir aydan kısa süre içinde bin kadar ailenin kamp içinde yer değiştirmek istediğini söyleyen Maruf, çocukların silahlı gruplar tarafından kaçırılabileceğini ekliyor.

Çocuklar unutamıyor

Kampın diğer tarafında kadın ve çocuklarla dolu kalabalık bir çadırda Behice İdris, IŞİD için savaşan kocasını unutmaya çalıştığını söylüyor. Ancak beş yaşındaki oğlu Mustafa babasını unutamıyor.

“Bugün rüyasında babasının yastığının altına para bıraktığını gördü. Uyanınca yastığının altında para arıyordu” diye anlatıyor Behice.

Çadırdaki herkes IŞİD’e katılan ve şu an ölmüş ya da hapiste olan babalarının, kocalarının ya da erkek kardeşlerinin yasını tutuyor.

Ergenlik çağındaki genç terzi Hacer, “Unutmak zorundayız yoksa deliririz” diyor ve ailesindeki erkeklerin dinle kandırıldıktan sonra IŞİD’e katıldıklarını anlatıyor: “Ölen erkek kardeşimin resmini görünce delirecek gibi oldum. Bir de babamı tutukladıklarında.”

Travma nesli

Kampın onlarca kilometre kuzeyinde Musul’un doğusunda yaşayan öğretmenlere göre IŞİD’den temizlendikten sonra yeniden inşa edilen en güvenli alanlarda bile çocuklar için eğitim ve akıl sağlığı tedavisi eksik kalıyor.

Görkemli evlerle dolu zengin bir mahalle olan Mohandisin’den öğretmen Mothar Haitham, şehirlerin etrafındaki köylerin elektrik ve suları olmadığını, bu nedenle halkın mahalleye akın ettiğini anlatıyor. Haitham’ın sınıfında 73 öğrenci var.

Zihinsel travmayla mücadele için bir proje olduğunu söyleyen Haitham, planın henüz uygulanmadığını ekliyor. Bu sırada Irak hükümeti ve Birleşmiş Milletler Çocuk Dairesi UNICEF gibi kuruluşlar okulların birçoğunu yeniden açmak için çalışıyor.

UNICEF’in Irak’taki iletişim uzmanı Leyla Ali, “Musul gibi bölgelerde yaşarken basit etkinlikler ve oyunlar bile kısıtlanıyor ve çocukların çocuklukları ellerinden alınıyor” diyor. Ali, “Saldırı başladığında çocuklar ve aileler çatışma bölgelerini son derece travmatik koşullar altında terk ettiler, çoğu kez yoğun bombardıman altında kaldılar, bu da yaşadıkları şoku iyice arttırdı” diye anlatıyor.

Mohandisin sakinleri IŞİD’le ilişkisi olmayan ailelerin çocuklarını eğitimde öncelikli olarak görüyor, ancak IŞİD savaşçılarının çocuklarının özel ihtiyaçlarını düşünmüyorlar.

Kasap dükkanının önünde ayakta duran 28 yaşındaki Muhammed, “Yardım almazlarsa öfkeli bireyler olarak büyürler” diyor ve “IŞİD erkek kardeşimi öldürdü. Sizce bir IŞİD savaşçısı görürsem onu öldürmek istemez miyim?” diye soruyor.

EN SON EKLENENLER