Halfeti’yi eşsiz güzelliğiyle süsleyen Karagül, ana maddesi olduğu parfüm, kolonya, sabun ve krem ile alanların üzerinde kalıcı kokusunu bırakıyor.
Hollanda ve Urfa’nın Halfeti ilçesinde yetişen Karagül, eşsiz kokusu ile turistik amaçla ilçeye gelen yurttaşların dikkatlerini çekiyor. Gonca halindeyken siyah renkte olan ve sadece Halfeti topraklarında açtıktan sonra da siyah rengini koruyan Karagül, başka yerlerde toprağa uyum sağlayamayarak açtıktan sonra rengi kırmızıya kaçıyor. Gül çeşitlerine göre daha bodur ve yarı katmerli yapıya sahip olan Karagül, genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında yetişiyor.
‘KULLANAN BİR DAHA ALMAK İSTİYOR’
2 yıldır Halfeti sahil yolu üzerinde açtıkları dükkânda Karagül’ün esansından elde ettikleri kolonya, parfüm, krem gibi ürünleri satarak geçimini sağlayan Müslüm Arslan, ürünlerinin yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gördüğünü ifade etti. Yaptıkları çalışmalar sonucunda esansından elde ettikleri ürünler ile Karagül’ü ülkenin yanı sıra dünyaya tanıttıklarını belirten 32 yaşında bir çocuk babası Arslan, elde ettikleri ürünlerin özellikleri hakkında, şunları belirtti: “Bu mevsimlerde sıcaktan etkilendiği için hafif pembemsi açar, ancak eylül ayında tamamen siyah açar. Ürettiğimiz Karagül kolonyasının kokusu el üstünde 24 saat, elbise üzerinde ise 3 gün kalıyor. Parfümünün kokusu ise, elbise üzerinde 15 gün kalır. Ürünleri bir kere alıp kullanan, bir daha almak istiyor. Şu anda ürettiğimiz parfüm İngiltere’de 600 TL’ye alıcı bulurken, burada 40 TL’ye satıyoruz. Bunun yanında esansından sabun ve krem elde ediyoruz. Bu ürünleri de 15 TL’den müşteriye sunuyoruz.”
‘EN GÜZEL HEDİYE KARAGÜL’
Halfeti’ye gelindiğinde alınabilecek en güzel hediyenin Karagül’den yapılmış ürünler olduğunu belirten Arslan, “2 yıldır bu işi yapıyoruz. Burada bahçelerde birçok insan Karagül yetiştiriyor. Ancak zor yetişen bir bitki olduğu için üretimi sınırlıdır. Karagül’ün esansından elde ettiğimiz parfüm, kolonya, sabun, krem gibi ürünlerin yanı sıra, başka ürünler de elde etmek için çaba sarf ediyoruz“ dedi.
Hacı Yusuf Topaloğlu – dihaber