Kayyumun deprem karnesi: Ölüm, soğuk, yüksek faturalar

Mereş merkezli iki depremin ardından halk kendi yaralarını sararken halkın iradesine atanan kayyumlar, halkın sorunlarını çözmek yerine yeni sorunlara vesile oldu

Selman Çiçek / Amed

Mereş merkezli iki deprem 10 ilde önemli yıkımlara neden olurken bu illerde arama kurtarma yetersizliği, AFAD, Kızılay gibi kurumların organize olamaması gibi eksiklikler yurttaşlarda büyük tepkiye neden oldu. Devlet ve kurumların çok geç geldiği illere halk, kendi yarasını kurdukları dayanışma ağı ile sardı. Merkeziyetçi anlayışın adeta var olan yıkımı daha da şiddetlendirirken bunun en basit örneği kayyumlar oldu. “Kayyumlar ne işe yarar” sorusunun vuku bulduğu depremde kayyumların halkın sorunlarına çözüm olmak yerine yeni sorunlar yarattığı gözlemlendi.

Aşevleri kuruldu

Deprem boyunca HDP’nin kayyum atanmayan 6 belediyesinden iki ilçe belediyesi ilk günden bu yana canla başla mücadele ediyor. Çınar Belediyesi Amed ve Semsûr’da Silopi Belediyesi ise Bazarcix ve Narlı Beldesinde günde üç öğün 15 bin kişiye yemek çıkardı. Bununla yetinmeyen HDP belediyeleri yurttaşların barınmadan gıdaya kadar birçok ihtiyacına da devletin engellemelerine rağmen çözüm olmaya çalıştı. Eğer HDP’nin diğer 59 belediyesine kayyum atanmasaydı depremin yaraların daha hızlı sarılacağına inanılıyor. Keza 23 Ekim ve 9 Kasım’da meydana gelen Van depreminde HDP’li belediyeler büyük bir dayanışma örneği göstererek depremin yaralarını kısa bir sürede sardı.

Kayyumdan emir bekledi

Peki HDP’li 6 belediye depremde canla baş ile mücadele ederken, kayyumlar ne yaptı? Örneğin HDP’nin en yüksek oy aldığı ancak hukuksuz bir şekilde el konulan Amed Büyükşehir Belediyesi kayyumu ne yaptı? Depremin etkilediği illerden biri olan Amed’de biri boş 7 bina çöktü. Çöken binalara ilk saatlerinde belediye bağlı hiçbir itfaiye eri müdahale etmedi. Depremin ilk saatlerinde birçok yurttaşı halk kendi emekleri ile enkaz altından çıkarırken ilk günden sonra ise AFAD ekipleri enkazda arama kurtarma ekipleri çalışma yaptı. Belediyenin itfaiye ekipleri 24 saat boyunca kayyumdan gelen emri bekledi.

Kayyumu dinlemediler

İtfaiyede çalışanlardan aldığımız bilgiye göre; 24 saat boyunca kayyumun olurunu beklediklerini, ancak bu olurun gecikmesi üzerine erlerin amirlerle tartıştığını söyledi. Bazı erlerin amirleri dinlemeyerek enkaza olur gelmeden müdahale ettiğini, içte yaşanan tartışmadan sonra kayyumun mecbur kaldığı için olur verdiğini aktardı. Günler süren arama kurtarma çalışmasında engellenen itfaiye erleri, gelen AFAD ekiplerinden daha deneyimli olduğu açığa çıkarken, itfaiye erlerinin çalışması sayesinde birçok kişi enkazdan sağ çıkarıldı.

Halkı unuttu

Arama kurtarma ekiplerini enkaz bölgelerine geç gönderen Amed kayyumu, enkaz başında günlerce bekleyen depremzedelere bir tas çorba bile dağıtmadı. Günlerce aşırı soğuğa rağmen enkaz başında bekleyen depremzedelere geniş imkanlarına rağmen kayyum, bir tas sıcak yemek bile dağıtmazken, günlerce halka yemeği Çınar Belediyesi dağıttı. Her enkaz başında yemek dağıtımı yapan Çınar belediyesi, yurttaşların temel sorunlarına çözüm olmaya çalıştı. Ellerinde devletin bütün imkanları olmasına rağmen, depremin diğer etkilenen 9 ilinde de hiçbir aşevi kurmayan kayyum tek bir yardım TIR’ı bile göndermedi. Yaptıkları her çalışmayı kendi sitelerinde ballandıra ballandıra yayınlarken ne aşevine ne de yardım TIR’larına dair tek bir haber yok. Halkın yaralarını sarmayı unutan, aş ve destek vermeyen kayyum, toplanma alanlarında toplanan halkın Miraç Kandilini ne hikmetse unutmadı. Depremzedelerin aş ve barınma sorunlarını bir kenara atarak dini hassasiyetleri kullanarak Miraç Kandilini bir şov malzemesi haline getirdi.

Vincin parasını halk ödedi

Bir fiyaskoya dönüşen kedi kurtarma operasyonu “kayyum ne işe yarıyor” sorusunun tam karşılığı oldu. Depremde iki bloğu yıkılan Amed’in ilk alışveriş merkezi olan Diyar Galeria İş Merkezi’nin diğer ağır hasar bulunan iki bloğunda mahsur kalan 14 kedi için günlerce sessiz kaldı. Ellerinde teknik imkanlara rağmen kılını bile kıpırdamayan kayyum, hayvan severlerin ve kamuoyunun baskısıyla oluşan duyarlılığa konmak istedi. İtfaiyede teknik donanımlı vinçleri kediler için seferber etmeyen kayyum, hayvanseverlerin Elazığ’dan getirilen vincin parasını bile ödemedi. 70 bin liraya mal olan vincin maliyetini hayvan severler oluşturdukları dayanışma ağı ile ödedi. Kurtarılan kedileri, kendileri kurtarmış gibi bir hava yaratan kayyum, hayvanları kendi hayvan barınağında bile tedavisini yapmadı. Kediler, özel bir veterinerde yine maliyetleri hayvan severler tarafından karşılanarak tedavi edildi.

Ulaşım seferlerini azalttı

Kayyumun deprem boyunca yaptığı tek olumlu iş belediye otobüslerini ücretsiz yaptığı gözükse de o da bir ulaşım sorununa dönüştü. Belediye otobüs seferlerini neredeyse yarı yarıya indiren kayyum, ücretsiz ulaşım üzerinden reklam yapsa da halk saatlerce binecek otobüs bulamadı. Belediye hatları ulaşımın yoğun olduğu güzergahalarda; örneğin Üniversite – Diclekent, Üniversite – Otogar hattında 20 dakika da bir olan otobüs seferi 1 saatte bire çıkardı. 3 otobüsten ikisini garaja çeken kayyum, halkı bu süreçte daha çok mağdur etti. Daha ikinci durakta otobüsler hınca hınç dolduğu için halk ücretli özel dolmuşlara binmek zorunda kaldı.

Yüksek su faturası

Yaklaşık 20 gündür halkın büyük bir çoğunluğu evde olmamasına rağmen, ülke genelinde bir seferberlik ilan edilmişken kayyum ise halka su faturasını kesmekten imtina etmedi. Halkın büyük çoğunluğu evlerde olmamasına rağmen su faturalarına hiçbir indirime gitmeyen kayyum, bırakın indirimi fahiş fiyatlarda su faturaları kesti. Örneğinin depremden önce iki kişilik bir ailenin su faturası 200 TL’yi geçmez ikin aynı aile 20 gün evde olmamasına rağmen fatura iki katı olarak 425 lira geldi. Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu da kayyum ve DEDAŞ’ın yüksek faturalarına tepki gösterdi.

#Kayyumun #deprem #karnesi #Ölüm #soğuk #yüksek #faturalar

EN SON EKLENENLER