Savaş ekonomisini beslemek için doğa peşkeş çekiliyor

İktidar milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulması beklenen yeni torba yasa ile maden aramalarında ÇED zorunluluğu kaldırılacak. Ekolojist Erol Çırak, torba yasa ile getirilecek değişiklikle ihtiyaç duyulan ‘savaş ekonomisi için doğanın sermayeye peşkeş çekileceğini’ söyledi

İktidar milletvekilleri tarafından hazırlanan ve önümüzdeki günlerde Meclis’e sunulması beklenen yeni torba yasa, maden sektörü ve enerji işletmelerinin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu başvurularına dair yeni düzenlemeler içeriyor. Getirilecek olan yeni düzenlemelerle maden aramalarında ÇED zorunluluğu kaldırılırken, işletmeler içinse ÇED raporlarının hazırlanma ve değerlendirme süresi 3 ayla sınırlı tutulacak. Tasarıyı Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ahmet Kanbal’a değerlendiren ekolojist Erol Çırak, “torba yasanın ihtiyaç duyulan savaş ekonomisi kapsamında doğanın sermaye çevrelerine peşkeş çekilmesini öngördüğünü” söyledi.

Tahribata kamuflaj…

Meclise sunulması beklenen torba yasayı, “Çevre katliamı konusunda pervasızlığın daha ayyuka çıktığı bir tasarı” olarak değerlendiren Çırak, “Tasarının içeriği özellikle maden şirketlerinin işlerini hiç beklemeden, herhangi bir bürokratik engele takılmadan devam etmesi kolaylığı getiriyor. ÇED zorunluluğunu egale ediyorlar. Türkiye’de 35 bine yakın ruhsat verildi maden şirketlerine. Şimdi daha önceden ruhsat almış maden şirketleri ve yeni ruhsat alacak olan maden şirketlerinin önleri tamamen açılıyor. Herhangi bir sınır konulmuyor. Bu gümrükten mal kaçırmanın bir örneğidir” dedi.

Zarar ziyan kamufulajı…

Maden şirketlerinin mevcut yasal zeminde yarattıkları tahribatın bir bölümünün bedelinin karşılamak zorunda olduklarını hatırlatan Çırak, “Maden arama şirketleri ormanlık alanlarda, devletin hazine arazilerinde ve özellikle de habitatı yüksek orman alanlarında belli bir bedel ödüyorlardı. Şimdi bu torba yasa ile şirketlerin bedel ödemesi de ortadan kaldırılıyor. Kaz Dağları’nda, Cerattepe’de olduğu gibi. Ağaç kesimi, toprağa zarar verilmesi, yol açılması ve yaratılan tahribatın bedelinin ödemesi yapılıyordu. Ancak torba yasa ile bu bedel de firmalardan alınarak, kamuya yüklenecek. Bu ormanlık alanlarda yaratılacak zarar ziyana karşı bir kamuflaj yaratılıyor” diye konuştu.

‘AKP rantı merkezileştiriyor’

AKP hükümetinin rantın merkezileşmesi üzerine oturtulduğunu belirten Çırak, tasarı ile hayata geçirilmek istenen rant sistemini, “Tasarı ile aynı zamanda rantı merkeze topluyorlar. İllerde valiler, ilçelerde kaymakamlıklar aracılığı ile daha önce yapıyor olsalar da şimdi rantı merkeze bağlayan bir içeriği var bunun. Valilikler bugüne kadar ÇED raporu konusunda kendi kriterlerine uyan kararlar vermediler. Hükümetin rant isteği doğrultusunda yukardan gelen emirlerle bu kararları verdiler. Şimdi buna da gerek duymadan bu işlemleri yapacaklar. Bugüne kadar ÇED raporu zorunluluğu kısmen de olsa çevre tahribatının önünü kesti ya da geciktirdi. ÇED raporları ile kısmen de olsa bilimsel veriler ortaya çıkıyordu. Şimdi ise bu tasarı ile bu da ortadan kalkıyor. Özel firmalara 3 ayla sınırlı tutarak, görünürde bir süreç işliyor gibi göstermek istiyorlar. Özelleştirmeyi, doğanın tahribatını kolaylaştırma sürecini yaşatacaklar” sözleri ile aktardı.

Savaş ekonomisi için…

Tasarının devletin elindeki maden sahalarının tamamen özelleştirmesini de içerdiğini belirten Çırak, “Maden Tetkik Arama Enstitüsünün (MTA), Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) almış olduğu maden arama ruhsatlarının özel maden firmalarına paylandırılması hedefleniyor. Buna ihtiyaçları var. Meclisin açılması ile birlikte zaten ortaya savaş ekonomisi için zamlar konuldu. Bu bedeli nereden çıkaracaklar. Bedelini yurttaşlar ödeyecek. Sermayeyi okşayarak, sermayeye bu anlamda peşkeş çekerek de bu politikalarını hayata geçirecekler” ifadelerini kullandı.

EN SON EKLENENLER