Nevruz farklılıklara sevgiyle yaklaşmadır

Alevilik inancımız; salt ibadet ya da biçimsel kurallarla sınırlı soyutlandırılmış bir yaşam biçimi değildir. Yaşarken koparılmayan bitkiler, akan suyun kirletilmemesi, avlanarak yenilmeyen hayvanlar dağ ve toprak her bir zerresi kutsaldır.

İnancımız; İnsanın yaşamı idrak etmesini ve bilinçli tüketim yapmasına yönelik samimi olmaya davettir ve kişinin akıl, bilim sevgi, muhabbet, ikrar ve rızalık üzerine bir hayat sürmesin de ısrar eder.

Yeryüzünde inançla bütünleşmiş ya da bütünleşmemiş ne kadar canlı varsa hepsi yaratıcının varlığında doğanın her bir rengiyle biçime kavuşmuştur ve her birinin dinsel, inançsal sembolü vardır. Bayramlar ya da kutlamalar da halklar için özgürlük ve yaşam mücadelesinin sembole dönüşmüştür.

Nevruzda böyle bir bayram ve kutlama; bazı halklar için ortak takvim bilgisine dayanır bazıları için de doğanın bilimsel sırrına dayanır.

Aleviler için zalimlere karşı Hz Ali’nin Hızır ile özdeşleştirilmesi, Baharın ilk güneşi, hayatın tabiatta bulma neşesi, yürekten paylaşılan bir niyaz lokmasıdır.

Zaraların Hawtemal,ı Kendalilerin bahar pikniği,Kürtlerin demirci kavası Arnavutların bahar seremonisi ,Boşnakların kirilcesinde bajramı, Pomakların Yamak bayramı, Çingenelerde özgür Luri halkı , Araplara Dicle kıyısındaki özgürlük,Lazlarda horon tutkusu ,Süryanilerin kadim mücadelesi,Dürzülerin dağlarında tanrıyla buluşması,Türklerin Ergenekon çıkışı işte hepsi bayram hepsi kutlama özlem,sevinç,hüzün özgürlük ve hoşgörünün bir arada olduğu gün.

Evet, bu güzellikleri kanla gözyaşıyla, kin ve öfkeyle kedere boğmak değil, ortak umutların, ortak mücadelelerin ve nice karanlıktan kurtulmanın günü olsun diyor sevgilerimi sunuyorum.

EN SON EKLENENLER